BENİM ADIM KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Bana, yani bir Ada yarısının toprak parçasına, bir amaç uğruna cumhuriyet ilan edip bu ismi verdiler. Yıl 1983, cumhuriyetin ilanı ile Garantörümüz olan Anavatan Türkiye’ye biraz daha göbekten bağlanmış olduk. O göbek kordonu doğum anında kesilirken, bizim tam tersi oldu ve kesilmedi . Yıllar içerisinde giderek daha da bağımlı ve bağlı olduk.

Çünkü, “Garantörlük” anlam bakımından manasını ve ilkesini aşmış oldu. Kimilerine göre bu bağlılık zoraki, kimilerine göre bile-isteye, kimilerine göre de kandırılarak oldu. Fakat bir gerçek vardı ki, Ada üzerinde emelleri olanlar, uzun vadeli planlar ile bizi bin parça edip yönetmeyi hedeflemişlerdi. Hedef, atılan hesaplı adımlar sayesinde yol aldı. Üzerimde yıllarca var olma mücadelesi veren orijinal halkım, yıllar içerisinde ülkeye getirilip-gelip kimlik sahibi yapılınca, kendi topraklarında yabancılaştırılmaya ve ötekileştirilmeye başladı.

Oysa asıl mesele, “gelen Türk, giden Türk” diyerek orijinal toplumun göçe itilmesi ve gelenlerin ülkede hükümdarlık ilan etmesi oldu. !!! Evet, bizler Türk’tük, hepimiz kardeştik ama kültürlerimiz, örf ve ananelerimiz çok farklı boyutlardaydı. Kimisi bizlerden olmayı, bizim kültürümüzü benimseyip, bizlere adapte olmayı tercih ederken, kimisi de yurt tutmak adına kendi benlik duyguları içerisinde, kendi hükümdarlıklarını kurmaya çalıştı.

Zamanla farklılıklar, kültür çatışmaları, Garantörümüzün baskıcı yaptırımları ve bizim de hükümet edenlerin zayıf karakterli, siyaset adına hiçbir vizyonu olmayan insanların elinde kalmamız, beni, yani bu bir avuç toprak parçasını yiyip tüketti. Şu an bu toprak parçasında birçok arazi yabancılara ait. Şu an bu toprak parçası üzerinde yaşayan yabancılar orijinal Kıbrıs Türkünden kat be kat daha fazladır.

Şu an bu topraklarda adalet-hak-hukuk bir yerlerde gizli saklıdır. Şu an bu topraklarda özgürlük kelimesi anlamını yitireli çok olmuştur. Şu an bu topraklarda “eşit ve egemen devlet” cümlesi hikayeden öteye gitmemektedir. Şu an bu topraklarda refah hayat sürenler belli bir kesim, halkın çoğunluğunda ise geçim derdi çoktur. Şu an bu topraklarda doğup büyümüş çocuklarımızın, gelecek endişesi ile birlikte eğitim ve iş alanlarındaki acizlik ve yetersizlik, her fırsatta tokat gibi yüzlerine çarpmaktadır. Şu an bu topraklarda torpil adeta kanser gibi her yanımızı sarmış durumdadır. Şu an bu topraklarda vatandaşa verilmesi gerekli hizmetlerin hiç biri yerine getirilememektedir.

Şu an bu topraklardaki yasalar güçsüz bırakılan vatandaşa işlemektedir. Şu an bu topraklardaki illegal işler ve suç çeteleri ülkeyi bataklık yapmış durumdadır. Şu an bu toprakların ekonomide kalkınmak gibi bir hedefi olmamakla birlikte, üretimi tükenmiş ve tüketilmiş durumdadır. Şu an bu toprakların üzerinde kurgulanan siyasi oyunlar giderek fakirleşmeyi, giderek daha bir itaat etmeyi ve her geçen gün halkını yok etmeyi hedeflemektedir.

Şu an bu topraklar üzerinde hak sahibi olanlar, gerçek sahipleri değil, yabancıların hüküm ve denetimindedir. Para biriminin hiçbir değeri olmayan, siyaseten tam manası ile dış güçlerin elinde piyon olan, hiçbir itibarı ve gücü olmayan bu toprakların adı sadece sözde bir cumhuriyet, sözde bir devlet ve sözde bir varlıktır. Benim adım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Siyasi varlığım sözde, tanınacağım hikaye, sürdürülebilirliğim ise muammadır. Vesselam.