0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Aynalar, gerçekte bize kim olduğumuzu şeffaf bir şekilde gösteren cansız varlıklardır. Keşke dilleri olsaydı da haykırsaydılar görüntü ile birlikte ama yok maalesef!!! Kendini bilen insan, aynalarla sık sık yüzleşerek, konuşarak, kendisiyle hesaplaşan insanlardır. Benim aynaları çok sevdiğim de bundan dolayıdır. Hani diyorum ya bazı paylaşımlarımda “evet, aynaları sevdiğim doğrudur” diye, işte bu sebepten dolayıdır. Toplumun aynası da meclistir.

Geçtiğimiz günlerde Mecliste, başkanlık seçimi ile yapılan açık oturumlar, yumrukların havada uçuşması, birbirlerine tehditler ve Zorlu efendinin kürsüye ikide bir topuzu vurmasına rağmen , onu kimsenin dikkate almaması, toplumun güzel bir yansımasıydı aslında!!! Toplum tarafından seçilenlerin, hükümet edenlerin ve Devlet adamı statüsü taşıyan bu basiretsiz, onursuz ve her türlü hileye açık olan insanların durumlarını izledikçe, bu memlekette yaşamaktan, bu memleketin bir vatandaşı olmaktan hicap duydum desem yeridir.

Yıllardır sırf bu yüzden sandığa gitmiyorum. Çünkü bu ayak takımı zümrenin böylesi makamları işgal etmesini çok abes buluyorum. Ama ne yaparsınız, gelin görün ki, bu topraklara taşıma nüfus ile satın alınan oyların eğitim seviyesi ve kültürü de kendilerine ödenen meblağlardan belli değil midir ki!!!! Elbette yerli vatandaşın da menfaat uğruna oy sattığını, şerefini ve onurunu ayaklar altına aldığını söylemeden geçemeyeceğim. Böyle bir nüfusun içerisinde yaşamak ben ve benim gibilere zul gelmektedir.

Amma, bu yaştan sonra da başka bir memlekette yeni bir hayat kurmak çok zor bir durum. Olanları izliyorum, görüyorum, okuyorum ve böylesi bir coğrafyada yaşamak zorunda kaldığım için şansızlığımı her fırsatta dile getiriyorum. Oysa ki, neler yazılıp çizilmişti bu güzelim Ada için!!” Cennetten bir köşe, Akdeniz’in incisi, her mevsimin bahar tadında olduğu, sessizliği, sakinliği ve güvenli oluşu” yıllarca sloganımız bu idi.

Sonra ne mi oldu? Gelenler 7 sülalesini beraberinde getirdi, pis işler kıymete bindi, Türkçe konuşan Kıbrıslı ganimet şımarıklığı ve para, mevki, şan, şöhret hırsı ile birbirini arkadan hançerlemeye, birlik ve dirlik kelimelerini ezip geçmeyi, her türlü menfaatti fırsat kolladıkça dibe doğru battı. Ha toplum, ha meclis!!! İkisi de ayni!!! Başbakan olayları sükûnetle izledi,

Zorlu hırsından her türlü hileyi denedi ve ortaya çıkan manzarada yumruklar, küfürler havada uçuşuverdi!!! Makam ağırlığından eser yok, adam gibi duruştan eser yok, Meclise saygı yok, topluma saygı yok ve ha bir de Külliye’de yeni Meclis binasında makam sandalyelerinde görev ifa edecek bu insanlar demeye utandığım kişiler bunlar!!! İstanbul’un arka sokaklarındaki voyvodalara ne kadar da benzediler!!! Hem de her türlü benzeşme!!!

VESSELAM.