0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kıbrıs Türkünün çilesi bitmedi bitmeyecek. Yok öyle 74’te Barış Harekatı yapıldı da Ada’ya barış geldi, özgürlük geldi hikayelerini dinleyemeyecek kadar çok nefret eder oldum bu 74’ten. Savaş sonrası değerlerimizi yitirdik, menfaat düşkünü, bir pula anasını satan, bezgin, bitkin ve bananeci bir toplum olup çıktık. Seçilen siyasetçiler memleketin toprağının anasını belledi, toplumun gözünün yaşına hiç bakmadı. Varsa yoksa kendi sermayelerini genişletmek, yandaşlarına imkanlar sağlamak dışında siyaseten hiçbir şey yapılmadı. Yapılmamasını geçtim, TC’ye biyat adeta tutku haline geldi.

Yani ipler bir başkasının elinde ama hükümet edenler “memleketi yeni dünya düzenine kazandırdık, geliştik, büyüdük, ekonomik açıdan da yakın bir tarihte kendi ayaklarımız üzerinde duracağız” palavraları ile gün geçirmektedirler. Bir kere herkes bunu bilsin ki, bu memleket hiçbir zaman kendi ayakları üzerinde durmadı, durmayacak da. “Geçmiş, geleceğin aynasıdır” derler. Kıbrıs, tarihinde hep korsan memleket olmuş ve hep bir başka milletlerce yönetilmiştir.

Eskilerden çok duyuyorum “eski İngiliz dönemini çok arıyoruz” diye. Evet, daha çok arayacağız o günleri. Sistem vardı, düzen vardı, herkes dini inançlarını baskı görmeden dilediği şekilde yaşıyor ve ibadet ediyordu. Okullarda zoraki eğitim değil, gönül rızası ile eğitim verilirdi. Ve o yıllarda belki asfalttan çok toprak yol vardı belki ama, hatırlatırım tren ile ulaşım vardı. Su sıkıntısı yoktu. Dahası ülke karanlıklara da gömülmüyordu.

Zamanla ne oldu biliyor musunuz, nüfus yığıldıkça yığıldı, inşaatlar çoğaldıkça çoğaldı ve ne yollar, ne su, ne elektrik bize yetmez oldu. Aslında, hiçbir hizmet artık yeterli gelmemektedir. Ama gelin görün ki, Külliyenın yapımı son hız devam etmektedir. Ha bir de atlı süvariden bahsedilmektedir. Bu konu ne derece doğrudur bilemiyorum da, Osmanlı dönemini geri getirtmeye mi çalışıyorlar, çok saçma. Zira, her dönem yaşanır ve biter.

Yeni Dünya düzeninden uluslar uzay çağını yaşıyorken, bizde olan bu saçmalıklar sadece tarjii komik diyorum. Ve son günlerde yaşanan elektrik kesintileri toplumu iyice bıktırıp usandırmıştır. Basını takip ediyorum her yetkili ayrı ayrı, birbirini tutmayan açıklamalar yapıyor. Dalman efendi “artık kesintiler olmayacak arıza giderildi” diyor. Sendika ise “kesintiler ayni şekilde devam edecektir” diyor. Bu ülkede sözde bir Başbakan var. Her fırsatta “gailemiz toplum” diyor. Adam gibi çıkıp, çok sevdiğin toplumuna bu kesintilerin esas sebebini açıklasana Ünal #Üstel. O çok bahse konu tarih yazdığın yeni imzalanan protokol ile öğünmeyi bir kenara bırak ve memleketin asıl sorunu olan enerji konusuna köklü çözüğm üret. Bilmem kaç yıldır bu santralde yaşanan sıkıntılar aynidir.

O zaman santral yenilemeye gidin. Ben elektrik mühendisi değilim, bu işlerden anlamam. Lakin, yaz gelince aşırı yüklenmeden bu santralin bizi çekmediği aşikar. Onca yıldır yapılan binalar, ülkedeki nüfus artışı, bu “gocagarı santrali” yeterli değil artık. Boş yere boyayıp boyayıp, gençleştirmeye çalışmayın. Söküp atın, ve yeni bir santral kurmak için kolları sıvayın. Bu toplumada, daha fazla bu eziyeti yaşatmayın. Ha yapamıyorsanız da, vurun sırtınıza ceketi, bırakın o makamları. Yettiniz artık, yeter diyoruz, yeter bu topluma yaşattığınız maddi manevi her türlü eziyet. Kul hakkı yemekten başka bir icraat yapmadınız be!!!!

Vesselam.