YAŞANMIŞLIKLARIMDAN…. DERS NİTELİĞİNDE – Kıbrıs Detay
DOLAR 34,3869 0.47%
EURO 36,8522 -0.6%
ALTIN 2.968,04-0,25
BITCOIN 26326110,14%
İstanbul
12°

HAFİF YAĞMUR

06:08

İMSAK'A KALAN SÜRE

YAŞANMIŞLIKLARIMDAN…. DERS NİTELİĞİNDE

YAŞANMIŞLIKLARIMDAN…. DERS NİTELİĞİNDE

ABONE OL
Mayıs 9, 2024 09:02
YAŞANMIŞLIKLARIMDAN…. DERS NİTELİĞİNDE
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçtiğimiz günlerde televizyonum sürekli “signal yok” diye mesaj vermeye başlayınca, yıllardan beri bu tip işlere çağırdığım elektronikçiyi aradım. Durumu izah edip, erken birisini göndermesini rica ettim. “sen merak etme abla yarın sabah sabah seni arayıp gelecekler” dedi. Aynen dediği gibi sabahleyin arandım ve erkenden şirketin adamlarından iki kişi geldi. Bunlar genç, TC uyruklu çalışanlar ve uzun zamandır bu şirketin elemanları oluyorlar.

Yani bana tadilat için ilk kez gelen elemanlardan değillerdir. Biliyorsunuz, bizim orijinal Kıbrıslılarda meslek sahibi insan kalmadı artık. Millet memur olup, garanti aylık alma peşinde. Her neyse biz konumuza dönelim, arızayı tespit edip yukarıdan parça değiştiler ve aşağıya kablo çektiler. İş bitince her zamanki gibi patronunu arayıp, yaptığı işi anlattı ve ücretin ne olacağını sordu. Ancak, bu konuşmayı her zamanki gibi benim yanımda yapmadı. Dışarıya çıkıp konuştu ve ben bu durumdan rahatsız oldum. İçeriye girince “patron ücretin bin sekiz yüz TL olduğunu söyledi abla” dedi.

“Peki, burada yanımda ara kendisini” deyince yüzünün rengi değişti ve “neden” diye sordu. Ödemeyi şimdi yapmayacağımı, bu yüzden konuşmak istediğimi söyledim. Aslında, bu o an aklıma gelen taktikti. İstemeye istemeye tekrardan patronunu arayıp telefonu bana uzattı. Ben de hoparlörü açmasını söyledim. Patronunun bana söylediği fiyat bin beş yüz TL, çırağın söylediği fiyat ile arada üç yüz TL fark vardı. Anlayacağınız eve gelen çırak, benden fazladan para alıp, farkı cebine indirecekti.

Patronu ile telefon konuşmamdan sonra ona hiçbir şey söylemedim. Yüzünün aldığı durum bana yetmişti. Tamirat eşyalarını toplayıp evden ayrılınca ben tekrardan şirket sahibini arayıp, olayı etraflıca anlattım. Bu durumu, girdiği her eve yaparsa kendisinin bundan zarar görüp, müşteri kaybedeceğini belirttim. Ayrıca, onu işinden etmemesi, doğru yolu göstermesi ve ikaz etmesi gerektiğini de sözlerime ekledim. Aldığım cevap şu olmuştu: “Abla sen merak etme. Onun ekmek parası ile oynamayacağım. Ancak, bundan sonra beni müşterinin yanında aramasını ve konuşmamızın ve ücretin ne olduğunu müşteri kendi kulakları ile duysun diye, telefonu hoparlöre almasını bizzat isteyeceğim.

Ahh be abla, artık yerli çalışan eleman bulmak çok zor. Bu da işini çok iyi yapıyor ama paragöz çıktı. Bunların bir çoğu böyle. Memlekette zanaatkar yetiştirme politikası yok ki!!! Herkes devlete girip, masa başında boş boş oturup, ay sonu da yorulmadan maaş almak ister” dedi. Haklıydı, “bir dokun bin ah işit” misali kısaca mesleğindeki sıkıntıları özetlemişti bana. Geri kalan yorumları da siz kendinizce yaparsınız sevgili okurlarım. Vesselam.

    En az 10 karakter gerekli

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.