0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir kelime ama içerisinde üç anlam barındırıyor. Ve son zamanların en trend durumu haline gelmiş “samimi” gibi görünüp ama aslında samimiyetten uzak ve samimiyetsizliğin tavan yaptığı bir dönmeden geçiyoruz. Ne kadar kötü bir durum değil mi sevgili okurlarım? Etrafınıza bir bakın, gerek aile içi ilişkilerde, gerekse dost-arkadaş ilişkilerinde artık o eski buram buram samimiyet kokan ilişkiler yok.

Samimiyetsizleştikçe koptuk, koptukça aramızda uçurumlar açıldı ve sahte kalabalıklar içinde giderek yalnızlaştık. Bu yüzdendir ki, birlik olma ruhunu yitirdik. Mücadele etme çabasını bir köşeye ittik. Çünkü, artık ne memleket gailesi gerçek anlamda bizlerin içinde var, ne de toplum olarak bir yerlerde bu kokuşmuş düzene baş kaldırma hissiyatı var.

Artık, herkes tek başına kendi hayat mücadelesini verir duruma gelmiştir. Ve geldiğimiz noktada her yer tuz kokmasına rağmen bu durumu adeta kabullenmişçesine, sanki her şey kadermiş gibi susup oturduk. Belli bir kitlenin dışında düzene baş kaldıran, içinden geçtiğimiz dönemi onaylayan ve bunu yaşamayı kabullenen çok az bir insan kitlesi vardır.

Ve inanın bu kitlede bile birlik ve beraberlik ruhu, ben egosu ve her zaman her yerde ön planda olma duygusu her şeyin önüne geçmektedir. Bu yüzden de diyorum ya samimiyetsizlik diz boyu olmuş, sahte gülüşler dudak kıvrımlarımıza o kadar çok yerleşmiş ki, rol yapmayı günlük hayatımızın bir parçası haline getirmişiz.

Hiç benlik bir durum değil. İnsanlara verdiğim değer kadar, değer görmeyi kendime hak görüyorum. Bu yüzden de etrafımda gerçek anlamda dost dediğim çok az insan vardır. Artık samimi gülüşleri, içten gelen bir merhabayı tanıyorum, hem de çok iyi. Yalansız dolansız dostlukları, samimiyet kokan hoş sohbetleri kiminle nerede ve ne zaman yapacağımı çok iyi ayırt edebiliyorum. Bunun adı belki olgunluk, belki de yaşam tecrübesi, hatta belki de iyi bir gözlemci ve analiz yapmayı kendime görev bildiğimdendir, adı her ne ise işte. Bu yüzden etrafınızdaki gereksiz kalabalıkları omuzlarınıza yük etmeyiniz, peşinden koştuğunuz insanların size ne kadar değer verdiğini dar zamanlarınızda sakın ha unutmayınız ve elbette “eder ve kıymet” sözcüklerini hak edenlere tartarak veriniz.

Boş verin memleket hallerini, 50 senenin kiri pası, ne 5 günde, ne 5 ayda, ne de 5 senede…. temizlenmez. İnsanlar önce kendi içindeki vicdan duygusunu dinlemeyi, kendi içlerini temizlemeyi ve kendileri için doğru olanın ne olduğunu tanımlayamadıktan ve öğrenemediktan sonra hatta ve hatta içtenlik hissiyatını tekrardan kazanamadıktan sonra, hiçbir değişim iyi yönde olmayacaktır. Vesselam.