0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Nereden başlasam, nasıl anlatsam, hangi birini yazıya döksem!!!! 31 yıllık bir mazi devlette!!!! neler gördüm, nelere şahit oldum, neler geçirdim, neler yaşamadım ki!!! İnanın birçok devlet kurumunda makamların artık bir itibarı, bir saygınlığı kalmadı. Çünkü, birçok makam sahibi iş bildiğinden veya o makamın ağırlığını taşıyabileceğinden dolayı atanmamıştır. Oraya atanmadaki amaç, emir eri gibi üstlerinin yapacağı her türlü yasal olmayan işe imza atmak, işini kolaylaştırmak ya da gizli saklı işlere onay vermek içindir. Kısaca TORPİL. Ya da öp beni, öpeyim seni tabiri de kullanabiliriz. Bir kere, eğer devlet kurumlarından birinde çalışıyorsanız ve torpiliniz kuvvetli ise, işe giriş-çıkış saatleriniz sorgulanmaz, hasta raporlarınız irdelenmez, hatta size verilen iş ile sizi sık boğaz da etmezler.

Tabi eğer iş ola bir işiniz de var ise. Genellikle torpilli işe alım ve sıradan düz işçi ya da memur kesimine pek iş verilmez. İşi yapan kademeli eski memurlardır. Zaten, yeni alınanlarında pek iş öğrenmeye niyeti yoktur. “Gün gitsin para gelsin” zihniyeti ile devlet kurumunu tercih etmişlerdir.

Şimdilerde o iş bilen memurlarında artık emeklilik zamanları ya gelmiştir, ya da birkaç yılları kalmıştır. Sonrası emin olunuz ki, devlet kurumlarında doğru düzgün iş bilen insan bulamayacaksınız. Zaten, bir sistemi olmayan kurumlara, bir de iş bilmezlik eklenince, bir bir dibi boylayacaklardır. Kılık-kıyafet konularına hiç girmiyorum. Daha önce bu konu hakkında yazı yazmıştım. 31 yılın kısa bir özetini birkaç cümle ile size geçecek olursam; Yıllarca işe gitmeden maaş çekenler mi istersiniz;

Sabahleyin bir görünüp gidip özelde çalışan mı istersiniz, Sekreteryada oturup, masa altında spor olsun diye bisiklet pedali çeviren mi istersiniz, Ayyaş bir şekilde işe gelenler mi istersiniz, Köpeği evde yalnız kalmasın diye köpekle işe gidenler mi istersiniz, İşçi statüsündeki birini özel sekreter yapan mı istersiniz, Odacısına ya da şoförüne müdürmüş gibi davranabilme yetkisi verenler mi istersiniz, Baremi tutmayanları tutarmış gibi gösterip, özel kalem yapanlar mı istersiniz,

Geçici statüdeki bir İngilizce öğretmenini, özel asistanı ilan edip, her gittiği yurt dışı seyahatine beraberinde götüren ve onu özel kalem olarak tanıtan mı istersiniz, İş ile aşkı karıştırıp, özel hayatını rezil kepaze edenler mi istersiniz, Ya şu yılbaşı balolarında yaşanan kadın-erkek ilişkilerindeki rezilliğe ne demeli, kimin eli, kimin cebinde belli değil,

Yazmakla bitmez!!!! O yere göğe sığdıramadığınız yüce devletin, makamları, kurumları ve memurlarında durum tam da bu anlattığım gibidir. İnanın eksiği var ama fazlası yoktur. Saygınlık olmayan yerde itibar da olmaz. İtibar olmayan yerde düzen de olmaz. Düzenin olmadığı yerde kalite de olmaz. Kalitenin olmadığı yerde verim de olmaz. Verimin olmadığı yerde de, bir gün gelir kapıya kilit vurmak zorunda kalırsınız. Bilmem anlatabildim mi??? Vesselam.