Narin Davası’nda üçüncü gün! Mahkeme salonundan tüm gelişmeler…
Türkiye’yi derinden etkileyen Narin Güran'ın davasının ilk duruşması, üçüncü gününde devam ediyor. Saat 10.20 civarında başlayan duruşmadan tüm gelişmeler...
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde, 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması, 7 Kasım’da 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddialarına yer verildi. İddianamede, amcası Salim Güran’ın aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneğine rastlandığı, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşu Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay sırasında aynı evde olduklarının tespit edildiği belirtildi. Bu kapsamda, şüpheliler hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Mahkeme ayrıca, Narin’in babası Arif Güran'ı "müşteki", tutuklu sanıklar dahil toplam 21 kişiyi "tanık" olarak ifade vermeye zorunlu katılıma tabi tuttu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da davaya "müşteki kurum" sıfatıyla dahil oldu.
Davanın ilk iki gününde amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar ve tanıklar dinlendi. Bugün saat 10.20 civarında başlayan duruşmada, savunmanın tanıklarının ifadesine başvurulacağı ve duruşmanın kamera kaydına alınacağı öğrenildi.
Duruşma üçüncü gününde başladı. İşte dakika dakika tüm detaylar...
11.29... TANIK KENDİNİ YALANLADI!
Tanık Hasan, mahkeme başkanına şu şekilde anlatıyor:
Mahkeme Başkanı: O gün ne yapıyordunuz?
Hasan: Ben elektrikçiydim, Salim ile görüştüm. 1 saat beraber kaldık.
Mahkeme Başkanı: İkindi ezanı okunmuş muydu?
Hasan: Bilmiyorum, okunmuş olabilir.
Mahkeme Başkanı: Nerede görüştünüz?
Hasan: Tarlada.
Mahkeme Başkanı: Neden görüştünüz?
Hasan: Elektrik işleri vardı.
Mahkeme Başkanı: Kim vardı?
Hasan: Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı.
Mahkeme Başkanı: Ne yaptınız?
Hasan: Karpuz yedik, muhtarlarla elimizi yıkadık.
Mahkeme Başkanı: Başka yere gittik mi?
Hasan: Tahmini, 16.00 gibi Salim’in yanından ayrıldım.
Mahkeme Başkanı: Daha önceki ifadenizde başka bir saat vermiştiniz.
Hasan: "..."
Mahkeme Başkanı: Salim’in kıyafetlerini hatırlıyor musun?
Hasan: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Salim ile nasıl haberleştiniz?
Hasan: Gittiğimiz zaman oradaydı.
Mahkeme Başkanı: Doğaçlama mı gittiniz?
Hasan: Doğrudan gittim.
11.00... TANIKLAR DİNLENİYOR
Cahit isimli tanık konuşuyor.
Tanık: Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Nevzat’a, para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.
Hakim: Nevzat, ''Yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim'' dedi mi?
Tanık: Salim Güran ''10 bin lira ben, 10 bin lira Arif ödesin, 50 bin lira da Nevzat ödesin'' dedi.
Hakim: Nevzat kabul etti mi? Tanık: Önce param yok dedi, sonra kabul etti.
Hakim: "Ben bu paranın hesabını sorarım'' dedi mi?
Tanık: Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.
Hakim: Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim. Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?
Tanık: İkisi de bizim akrabamızdır.
Hakim: Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?
Tanık: Evet, Arif Güran çağırdı.
Hakim: Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?
Tanık: Yok, katılmadım.
Diğer tanık Veysel Subatan anlatıyor.
Tanık: Arif ile Nevzat arasında araba problemi vardı. Akşam Salim'in evine gittim.
Hakim: Seni kim çağırdı?
Tanık: Arif Güran çağırdı. Nevzat'ı çağırdılar, O da geldi. Nevzat’ın verdiği araba kusurlu çıkmış, 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. "Arif'e haksızlık yapıyorsun" dedik. 80 bini ödemezsen mahkemede daha fazla olacak, aranızda anlaşın" dedim. Nevzat kabul etmedi, yanaşmadı. "Ben bu parayı ödemiyorum" dedi. Soyisimleri Kaya olan kişileri çağırdı. Nevzat; "Ben arabayı satmışım, gitmiş" dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da; "Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim." dedi. Sonra Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.
Hakim: Nasıl kabul etti?
Tanık: Zorla kabul etti gibi.
Hakim: Normal. Nevzat sizi tehdit etti mi?
Tanık: Hayır, biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.
Hakim: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten de bu olay ne zaman oldu?
Tanık: Aşağı yukarı 2 ay var.
Hakim: Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim oldu mu?
Tanık: Şahit olmadım.
Tanık Rubbettin Kaya anlatıyor.
Tanık: Bizim evimize gelebilir misin dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum, Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, ''Bizim aramızda dava olmaz'' dedi.
"NEVZAT'A BAKMA"
Sonra Nevzat Bahtiyar’a dönerek "Doğru mu Nevzat?" diye sordu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma." diye uyardı.
Tanık İbrahim Halil Güran geldi.
Hakim: Tanıklık yapacak mısın?
Tanık: Yaparım.
Halim: Yap.
Tanık: Ben ne bileyim, getir dediler, getirdik. Ben ve küçük oğlum bakkala gittik, oradan buzlaç aldık.
Hakim: Kaç liraya aldınız? Tanık: Hatırlamıyorum, Sofi bakkal, 1 kuruş için gece yarısı bakkalı açan birisi. Ben bu yaşıma kadar o bakkalın hiç kapandığına şahit olmadım.
Hakim: Süheyla'nın orada kaç kişi vardı?
Tanık: Bedirhan… (Anlaşılmadı.)
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi.
Nahit Eren: Çocuğunla gittiğin saati söyler misin?
Tanık: 17.35 sıralarıydı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor: Narin kaybolduktan sonra yangın oldu, nedenini biliyor musunuz?
Tanık: Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız.
Savcı sordu: Bakkala gittin mi?
Tanık: Evet.
Savcı: Bakkal bizzat orada mıydı?
Tanık: Evet, Sofi oradaydı.
Savcı: Kendisi ameliyat olduğunu söylüyor, ne ameliyatı?
Tanık: Raporlara bakabilirsiniz.
Sanık avukatı soruyor: Balkonda Narin’e ait olabilecek bir yazma görmüşsünüz. Siz ailece ne düşündünüz?
Tanık: Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı.
- Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?
Tanık: Evet.
10.20... DURUŞMA BAŞLADI
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin duruşması, 3. gününde başladı. Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler salondaki yerini aldı.
09.30... SANIKLAR ADLİYEDE
Davanın 3’üncü gününde devam eden duruşmada sanık ve tanıklar adliyeye getirildi.