Sahibine Mesajlar
Sn. Ünal Üstel öncelikle geçmiş olsun dileklerimi ileteyim. Başkan insanoğlu alışkanlıklarının esiridir. Cebinizdeki dolgun maaşın, dütünüzün altındaki koltuğun, Mersedesin arka koltuğunda kompresör ile bastığınız havanın, Ozon tabakasında seyreden egonuzun Kemale ermiş yaşınıza aldırmayıp Angonciklerin yanına gidip keyif çatmak yerine ‘İstikrar ‘ diye diye Evliya Çelebi gibi yollara revan olmanın sonsuza kadar size yeteceğini sandınız. Sn. Üstel o lanetli koltuk Baba Denktaş’ı, Derviş abimizi ve daha nicelerini hasta etti. Bu afetler, felaketler, hep ders olmalı, unutulmamalı ve yerde sürünen Ego yerden kaldırılmalı. Türkiye gazetelerinde bazı ürünler için sakın bu marka ürünleri evinize sokmayın başlıklı haberler var. Biz istikrar marka ürünleri eve soktuk, ceremesini çekiyoruz. Haa bu arada iyiki hastane değişikliğine gittiniz. Denktaş baba, İrsen ve Derviş abilerimiz hastanelerimize güvenmemiş ve hayatta kalmışlardı
**
Sn. Enver Karakaya, yapmış olduğun açıklamada Şampiyon Melekleri hayatlarının baharında kopartan İsias katillerinin avukatı Fuat Göktaş’ın TFF'de Başkan Vekili ve TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun avukatı olduğunu belirttin. Ah be Enver başından beri bunların içli dışlı sarmısak başlı olduğunu dile getirmekten dilimizde tüy bitti. Bu avukattan bozma, yağ ve grasodan olma efendi ‘Çürük ‘ beton yoktu diyor. Gözüm, doğrudur, çürük beton yok Çürük insan vardır. Ve çürümüşlüklerini betona da yansıtırlar. Senin de belirttiğin gibi bu çürükten bozma insan müsveddesinden olmaların paraları ile çözemeyecekleri dertleri olacak.
**
Sn. Erhan Arıklı halterde cep herkülümüz Naim Süleymanoğlu halterde dünya şampiyonu, ABD’Lİ Mark Andrew Spitz yüzmede 9 kez olimpiyat şampiyonu, Münih'teki 1972 Yaz Olimpiyatları'nda yedi altın madalyalı, Türk Sporcu Şahika Ercümen, paletsiz dalmada 106 metre ile dünya rekorunun sahibi. Ama inan hepsinin toplamı bir Arıklı etmez. Sizin her konuya dalmadaki rekorunuzu, bir başka konuda artistik çevirmedeki hiper rekorunuzu inanın kırmada bunlar muk yer. Maşallah siz her branşta dalmadaki maharetiniz ile bunların rekorlarını bırakın egale etmeyi fark ile kırıyorsunuz. Böylesi muhteşem rekorlarınıza karşın sizi eleştirenlerin 'Mikrofonları değil, siyaset anlayışları bozuk' dalma rekorlarına selam sallamalara devam
**
Sn. Nazım Çavuşoğlu sizi tenzih ederek söylüyorum, Ayşe Genaplam hep ortaya kemik atmadıkça kimin köpek olduğunu anlayamazsın derdi. Maşallah biz durumları geçtik. Onlar zaten kendilerini gösteriyorlar. Büyük harflerle süslü cümleler sarfederek vatan kurtaran arslanların aslında Court – Court ederek Döveç içerisinde pişirilen yemeklerin tadına bakmak ve çeşme başında testilerini doldurmakla meşgul olduklarını gözlemledik İki laflarından biri birilerine yaranmak için Allah, Din, diyerek tarikatlara selam çakanlara son sözümüzü mahşere bıraktık. Nasıl olsa o toplantıya herkes katılacak.
**
Sn. Meryem Özkurt, yağ ve graso satışınızdaki maharetinizin hayranıyım. Geçitköy barajında, yasak olmasına karşın hapse girme pahasına Ana’ya çektiğiniz yağ enfes, graso harikaydı. Bedelini hapse girerek ödediniz. Ama bu yağ ve graso hala daha ustalarınızın beyinlerindeki yerini koruyor. Muhalefetin aloo Meryem hanım diye BRT’yi ararken el cevap, şuan kapsama dışındadır, tekrar arayınız oluyor. Muhalefetin birgün güneş bize de doğar 'inşallah' meselesi suni ve zırva bir şey ama Meryem hanım gerçek. Ayşaba, bak Sebastian ustaların dışında millet seni beğense övse veya beğenmese ne olacak. Ustaların dışında birisinin cenneti ve arpalığı yok ki seni koysun. Sen arpalığın ve cennetin sahibine bak dedi.
**
Sn. Kudret Özersay, malum kişilere yaptığın göndermede Hukuk Meselesi değil, Meşrutiyet meselesidir, ahlak meselesidir dedin. Ah be hocam, hukuk, burnu yere düşünce eğilip alma zahmetinde bile bulunmayanlar tarafından GUGUK’a döndürüldü. Karizması ozon tabakasından kafa üstü yere düştü zavallimu mefta oldu. Güven ise yerlerde sürünüyor. Ahlak, sahte diplomalar havada uçuşurken kalp krizi geçirdi yoğun bakımda. Genaplam, iyiki Kudret ovlucuğum varda diğer değerlerimiz ‘Tahtalı köye’ yolcu olmadan hocanın rahmetliyi nasıl bilirdiniz sorusunu sormadan onları kurtarıyor dedi. Kudret hocam herşeyin bir karşılığı var. uğruna can verdiğimiz bu güzelim dünya eskiden Hz. Adem’in ceza olarak indiği yermiş. Cennete bile ölmeden gidemiyorsun.
**
Sn. Burak Maviş, Hastanelerde yeterli hemşire, doktor, malzeme yoksa ve bir bebek hayatını kaybediyorsa, bu hak ihlalini yaratan sistemi sorgulamamız ve devirmemiz mubahtır” dedin. Hocam, eskiden herşeyden az ama insandan çok vardı. Günümüzde herşeyden çok ama insandan az var. “Hâlâ sorumluluk alan yok. Onurlu, ahlaklı, erdemli siyasetçi kaldıysa istifa bekliyoruz ve erken seçim şart diyorsun. Burak hocam, sizler ülkeye hayırlı evlatlar yetiştirmeye çalışırken, çocukların sınav haftasında elektrikler sıklıkla gitti. Din, tarikat Allah sözcüklerini diline dolayan, üç urup pantolon giyerken şalvara ve sarığa iç geçiren açık büfe kromozomu yürüyen WC’ler ve paçavulliler iyi niyetinize ve ülke sevginize tekme atıyor. Wxtzu twuky bu iki kelimeyi tercüme edersem siteyi kapatırlar. Ama ne dediğimi sen anladın hocam.
**
Sn. Serdinç Maypa, Haçanabir sayfasında hiciv ile süslü cümlenin altındaki fotoğrafta ‘’Mantin Kesenler’’ derneği üyelerinin birerli kolda hizada durduklarını gördüm. Fotoğraftaki yazılarda da dev projeler hayata geçecek deniyordu. Güldüm. Yok yok gülmedim kahkaha attım Serdinç. Kendi kendime sen bir Kemal Sunal filmi değilsin ki KKTC bu kadar izleyenin olmamalıydı dedim. Özal’ın devrinde 1987-88’de yine dev bir proje vardı. KKTC o proje ile uçacaktı. Bu uğurda UBP-TKP koalisyonu bozuldu. Balon uçması için önce Sanayi Holding safra kesesi atıldı. Tütün Fabrikası gitti. Sonra bavul ticareti dediler birkaç kişi zengin edilince yeterince para kazandınız denilerek bir gecede o da gitti. Sonra Kıyı Ticareti denildi. Çok büyük proje denilen balon patates bile Mersin’den geri gönderilince patladı. İç hat uçuşla gittiği yere güvenlik gerekçesiyle sokulmayıp deport edilen dünyadaki ilk insanlar olduktan sonra galiba bir DEV projenin patlamasına da şahit olacağız.
**
Sn. Erşah Sabit Yılmaz, arı gibi çalışan bir bakanımız ve müdürlerimiz var diyorsun. Vallahi dilin kemiği yok. Ağızda çevir istediğin gibi sağa ve solla salla dur. Ama arı olma konusunda haklısın. Bal yapmayan bizim Kıbrıslı’nın tabiri ile Mirmiyona ve Eşek arısı gibi olanlar çok. Bal yapmadan vızzz vızzz uçuyor. Ama sonuç bal mafiş. Bakanlık Müdürünüz teşbihte hata olmasın eşek gibi çalışıyor. O kadar yoğunki, telefonlara cevap bile veremiyor, Bir diğeri elinde fırça vatandaşı fırçalamaktan iğnesini batırmaktan konuşmaya bile fırsat bulamıyor. Sözü boğazının 9 boğumunda dinlendirmek yerine 100 km hız ile boğazından fında edeni de unutmamak gerek. UBP ve CTP’ye de gönderme yaptın. Aman Erşah gardaşcığım sen 1.50 boyundar tüy sıklet olarak 2.05 metre boyunda ağır sikletleri bunlarla mı döveceksin. Anca işte böyle trip atarsın
**
Sn. Hande Güzoğlu sistemsizlik içinde sistem yarattım diyerek burnundan kıl aldırmayan, kompresör ile havagazı basma üstadı müdürünün arkasını toplama işi sanırım seni yoruyor. Hande bak abim kendini Hint Kumaşı ve İngiliz Kazmiri gibi görenler bizim ne Hint Kumaşları ve İngiliz Kazmirleri gördüğümüzü unutmasın. Çünkü hepsinin günün sonunda toz bezi olduğunun canlı şahidiyiz.
FIKRA
İlk defa helikopter gören Temel, Dursun' a sormuş;
- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş;
- Haçan, bu olsa olsa bin yaşında bir sinek dur.