Hangi ülke kimi istiyor? Trump mı Harris mi

Dünya 5 Kasım salı günü yapılacak ABD seçimlerine kilitlenmiş durumda. Beyaz Saray’ın yeni kiracısı kim olacak? Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris mi, yoksa Cumhuriyetçi eski Başkan Donald Trump mı? ABD dış siyaseti devamlılığını koruyacak olsa da ülkelerin favori adayları farklılık gösteriyor.

İSRAİL ‘TRUMP’TAN YANA

HAMAS’ın geçen yıl 7 Ekim baskınından sonra İsrail’in Gazze, Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve kabinesi ABD’de iktidar olan Joe Biden-Kamala Harris ikilisinden her türlü desteği buldu. Ancak İsraillilerin gönlü yine de Trump’tan yana. İsrail’in Kanal 12 haber kanalının anketine göre, halkın yüzde 66 gibi büyük bir çoğunluğu eski başkanın yeniden seçilmesini istiyor. Hatta Başbakan Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetine oy verenler arasında Trump’a destek yüzde 93’e kadar çıkıyor.

‘SAVAŞI BİTİR’ DEMİŞ

Trump zamanında ABD’nin büyükelçiliği Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmış, İsrail’in Suriye’nin Golan tepelerini ilhakı tanınmış, ayrıca Arap ülkeleriyle İbrahim anlaşmaları diye anılan normalleşme süreci başlatılmıştı. Cumhuriyetçi adayın seçilmesi halinde İsrail’in Gazze Şeridi’nde kalmasına izin verebileceği yorumları yapılırken, The Times of Israel haber sitesinin iki kaynağa dayandırdığı haberine göre Trump, Netanyahu’ya seçimleri kazanması halinde 20 Ocak 2025’te ABD başkanlık koltuğuna oturana kadar Gazze’deki “savaşı bitirmesini” söyledi.

FİLİSTİNLİLER ‘HİÇBİRİ’ DİYOR

FİLİSTİNLİLER ABD’de başkan kim olursa olsun İsrail yanlısı politikaların sürmesini bekliyor. Bu nedenle ABD vatandaşı olan ve oy hakkı bulunan Filistinlilerde üçüncü bir adayı destekleme eğilimi söz konusu. Filistin’in işgal altındaki Batı Şeria bölgesinde zeytin hasadında çalışan Filistin kökenli ABD’li girişimci Jamal Zaglul, “Burada sorunlarımız var. ABD’de kimse bizi umursamıyor” diyor. Diğer çifte vatandaş Basim Sabri ise “sekiz yıllık sefil ABD yönetimi”ni protesto etmek için üçüncü bir parti adayına oy vermeyi planladığını söylüyor. California’da yerleşik ama yılda birkaç kez Filistin’e giden Odeh Juma, ABD’nin İsrail’e verdiği askeri desteğe dikkat çekerek politikacıların kendi seçim çıkarları uğruna Filistin ya da Ukrayna’da savaşların sona erdirilmesi yönündeki talepleri göz ardı ettiğini ifade ediyor.

UKRAYNA ‘HARRİS’ DİYOR

ABD’deki seçimlere kilitlenmiş ülkelerin başında Ukrayna geliyor. 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal başlatmasıyla süren savaşta Batı’dan silah ve askeri eğitim alan Kiev, Demokrat Parti adayı Harris’in seçilmesi halinde ABD Yönetimi’nden aynı desteği bulmayı umuyor. Öte yanda ise Rusya lideri Vladimir Putin ile iyi anlaştığını, vakti zamanında savaşı bir günde bitirebileceğini söyleyen Trump var. Ancak Trump’ın Rusya’dan umduğu uzlaşmacı tavrı bulamaması halinde Ukrayna’yı daha güçlü bir şekilde silahlandırabileceği de konuşulanlar arasında. Her ne kadar Rusya lideri Vladimir Putin, ‘Harris’i destekliyoruz’ diye ABD seçimlerini trollemeye kalksa da Trump döneminde iki liderin aynı dilden konuşabildiği hafızalarda yerini koruyor.

AVRUPA ‘BÖLÜNMÜŞ’ DURUMDA

Avrupa Birliği ve NATO ülkelerinde kimin iktidarda olduğuna göre ABD seçimlerindeki favorileri de değişiyor. ‘Amerika’yı Yeniden Büyük Yap’ sloganı ve göç karşıtı duruşuyla Avrupa’daki aşırı milliyetçi akıma bir nevi esin kaynağı olan Donald Trump, Macaristan, İtalya, Hollanda gibi ülkelerde iktidar ya da iktidar ortağı olan popülist partilerden destek buluyor. Ukrayna savaşında Avrupa’yı yalnız bırakma olasılığı, Rus tehdidi karşısında Avrupalı NATO müttefiklerine yönelik ‘savunma bütçenizi arttırmazsanız destek bulamazsınız’ tavrı ise endişeyle karşılanıyor. Ayrıca Trump’ın Avrupa yapımı ürünlere gümrük vergisini arttırma vaatleri de AB’de endişeyle izleniyor. Olası bir Kamala Harris başkanlığının da Avrupa’dan kendileri için daha fazlasını yapmalarını isteyeceği yolunda bir beklenti söz konusu.

ÇİN SANKİ TRUMP’A MEYİLLİ 

ASLINDA Barack Obama döneminden bu yana ABD, Çin’i baş hasım sayıyor. Dolayısıyla ABD’de kim iktidarda olursa olsun Pekin’i yakın takibe alacağı kesin. Öte yandan Trump döneminde başlayan ABD-Çin ticaret savaşı harlanabilir. ABD’ye ihracatta ek vergi duvarlarıyla karşı karşıya kalması halinde Çin ekonomisi yeni zorluklarla yüzleşmek zorunda kalabilir. Washington’ın Çin’in Ukrayna savaşında Rusya’ya verdiği destekten rahatsız olduğu biliniyor. Pekin ise ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığına arka çıkmasından hoşnut değil. Çin Yönetimi ayrıca, Biden yönetiminin Hindistan, Japonya, Tayvan gibi komşu ülkelerle yakınlaşmasına tepkili. Pekin, Trump’ın seçilmesi halinde ABD’nin bölge ülkelerle işbirliği arayışını kesip arka bahçesinin rahatlayacağını umuyor.

ABD’DE MÜSLÜMANLAR SONUCU BELİRLEYEBİLİR

ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinin sonucunu, adayların İsrail’in Gazze’de devam eden soykırımına ilişkin yaklaşımlarına göre oy verecek Müslüman seçmenler belirleyebilir. ABD’deki Müslüman sivil toplum örgütlerinin çatı kuruluşu ABD Müslüman Organizasyonları Konseyinin (USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal, İsrail’e askeri yardım yollarken Filistin’e insani yardım bile yollamayan Biden Yönetimi’ne çok öfkeli olduklarını, Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan adayı Kamala Harris’i de bundan sorumlu gördüklerini söyledi.

‘ATEŞKES’ TALEBİ

Öte yandan, ABD’de yüzde 1 ile yüzde 1.5 oranına tekabül eden Müslüman oyların Michigan gibi adayların başa baş gittiği çekişmeli eyaletlerde çok önemli olduğuna vurgu yapan Cemal, 2020’de bu eyaletteki oyların Biden’ın Donald Trump’a karşı az sayıda farkla başkanlığı kazanmasında etkili olduğunu hatırlattı. Cemal, ancak bu defa Müslüman seçmenlerin Gazze konusunda Demokrat ve Cumhuriyetçilere tepki olarak üçüncü partiye oy vermek istemesinin oyları böldüğüne işaret ederek, “Şu andan seçim gününe kadar, umarım adaylardan birini destek konusunda biraz daha net hale gelebiliriz. Şu anda ihtiyacımız olan tek şey Gazze’de gerçek bir ateşkes” görüşünü paylaştı.

FRANSIZ BAHİSÇİ TRUMP’A 30 MİLYON DOLAR OYNADI

ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimine sadece iki gün kala hangi adayın kazanacağına dair bahisler de artıyor. Amerikan gazetesi Wall Street Journal’ın (WSJ) görüştüğü bir yatırımcı, Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanma ihtimaline 30 milyon dolar bahis oynadığını söyledi. Kendisini “Theo” olarak tanıtan Fransız yatırımcı, “Hiçbir siyasi amacım yok. Hedefim sadece para kazanmak” diye konuştu.

‘UTANGAÇ SEÇMEN’

Daha önce ABD’de yaşadığını ve bankalar için çalıştığını anlatan Fransız yatırıcımcı, Amerikalılara açık olmayan tahmin piyasası Polymarket’te ağustostan bu yana Trump lehine farklı miktarlarda bahis oynadığını söyledi. Theo, Trump’ın kazanacağı desteği öngöremeyen 2016 ve 2020 anketlerini örnek göstererek, anketlerin Cumhuriyetçi adayın oy oranlarını doğru ölçemediğini belirtti. Fransız yatırımcıya göre ayrıca Trump’a oy vereceğini söylemekten çekinen çok sayıda “utangaç seçmen” bulunuyor. Son anketler, Trump ve Demokrat rakibi Kamala Harris’in oy oranları arasında çok az bir fark bulunduğuna işaret ediyor. Habere göre, Theo’nun Trump bahisleri tutarsa, parasını iki katından fazla artırabilir ve yaklaşık 80 milyon dolar kazanabilir. Harris kazanırsa, parasının çoğunu veya daha kötüsü, tümünü kaybetme riski var.