ASİMİLASYONUN GETİRDİKLERİ

Toplumun en büyük sıkıntısı, yabancı kültürlerin içimize girmesi ile gelişen farklı kültür çatışması sonucunda oluşan asimilasyon, yeni huylar, yeni karakterler ve gelişen yeni kişiliklerdir. Bazılarımız, farkında olmadan bu kimlik asimilesi ile etrafımızda var olan yeni kimliklerin kaynaşması ile farklılaştık. Bazılarımız ise bu yeni kimlikliler ile en baştan çok farklılığımız olduğunu kabullenip, pek içli dışlı olmadık ve kendi kişilik ve karakterimize karşı belli sınırlar çizerek bunlara bir duvar ördük. Yani Tufan #Erhürmanın dediği “çok kültürlülük iyidir” tezini savunanlardan değilim.

Bugün toplum bin parçaya bölünmüş ise bunun başlıca sebeplerinden biri de kültür çatışmasıdır. Artık devlet okulları olsun, özel okullar olsun, bir sınıf içerisinde gelişme çağındaki çocuklarımız farklı kültürlerin çocukları ile ayni eğitimi almakta, ayni sırayı paylaşmakta ve ister istemez birbirlerinin kültürlerinden etkilenmektedirler. Gelişen yeni nesil, ister Z kuşağı deyiniz, ister milenyum çocukları, bu hususta tanımlanamayacak kadar karmaşıktırlar. Sevginin, saygının, hoşgörünün uzak olduğu bir nesil yuvarlana yuvarlana gelmektedir.

Yetişkinlere baktığımız zaman da durum çok farklı değildir. Toplumda ahlak kuralları tanımı ve önemi içimize giren yabancı kimliklerden etkilenme sonucu farklılaşmış ve değişime uğramıştır. Ünlü filozoflar diyor ki; “Bir toplumu yok etmek istyorsanız eğer, önce ekonomisini zayıflatacaksınız, ardından kimliği asimile edeceksiniz ve dini konularla onları teslim alacaksınız. Bizde son yıllarda gelişen siyasi görüşler, uygulamalar ve politikanın getirdikleri de bu yönde değil midir ki sevgili okurlarım!!!!

Evet, toplum olarak çok değiştik. Gelen yabancı kültürlerden çok etkilendik. Oysa ki, onların bizim örf ve ananelerimize uyması gerekirken, bizde durum tamamen ters oldu. Ve iddia ediyorum, 3-5 sene sonra bu asimilasyona neden olan yeni kültürler yüzünden biz özünü yitirmeyen Türkçe konuşan Kıbrıslı Tükler, bunlar yüzünden gidecek mekan bulamayacağız. Yaşanmışlıklarımdan kısa bir örnek ile yazımı sonlandıracağım. Hafta sonları sıkça gittiğim bir eğlence mekanında sağlı sollu masalarda konuşanların lisanını anlamakta zorlandım. İyice kulak kabartınca “arap lehçesi” kullandıklarını anladım. Bu lehçeyi kullananlar etraftaki kalabalığa rağmen bağıra çağıra konuşan, kaba bir dil kullanan, kültür yoksunu ve ahlak kuralları etiklerinden bi haber insandırlar.

Nitekim, gecenin sonunda müzik bitince, artık bunların konuşmaları iyice yüksek sesle ve etrafa rahatsızlık verecek şekilde oldu. Düşünsenize, bu tarz insanlarla ayni mekanda bulunmak ve eğlence anlayışı farklı olan bir kitle ile ayni eğlence ortamında yer almak ne kadar güç bir durum. Ama artık bu tipler her yerdeler.

Bizi hem sayıca, hem de seviyesizlikle alt edecek bir karakter yapısına sahipler. Nereye giderseniz gidin bu kültür çatışmasını, bu ahlaki değerlerinin yozlaştığını görmeniz artık çok mümkün. Alın size çok kültürlülüğün verdiği zarar ziyan. Alın size kimlik asimilesi sonucu, her yere yayılan bu kültürsüz, usul sıra bilmez insanların içerisinde ayni havayı solumanın verdiği huzursuzluk. Daha da yazmayayım.

Vesselam.