0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçtiğimiz günlerde New York’ta gerçekleştirilen BM Genel Kurulu 79. Oturumunda RTE “KKTC resmen tanınmalı!!” diye bir açıklama yapmıştır. 1983 yılından bu yana tam 41 yıldır ayni tekerleme siyasilerin diline sakız gibi yapıştı. Toplum da bu hikayeyi dinlemekten sadece usanmadı, bu hikayeye inancı da kalmadı. Zaten bir çoğumuz bunun “olmayacak duaya amin demek” olduğunu da çok iyi biliyoruz.

Yani, bu saçma sapan açıklamalardan gına geldi artık bizlere!!! Anası bile yavrusunu tanımazken, anasının diğer ülkelere çağrı yapması ne kadar traji komik bir durum. Tanımıyor!!! Çünkü, burada bir devletin varlığını kabul etmiş olur, garantörlük biter ve bu Devlet üzerinden kazanımları ve dahi kazanacakları artık sonlanmış olur. Zira, Kıbrıs coğrafi konumu bakımından güçlü ülkelerin ele geçirmek istediği bir mücevher konumundadır. Bu yüzden Türkiye burayı ne atar, ne satar!!! Kundakta bir bebek misali sarıp sarmalar ve her türlü arka bahçe konumunu da hem korur, hem besler.

Bu kısa ve öz açıklamam ile sanırım siz okuyucularım tarafından ne demek istediğim anlaşılmıştır. Yok Azerbaycan tanıyacak , yok bunla birlikte en az üç ülke daha tanıyacak diye açıklamalar yapılarak toplumu kandırdığını sananlar iyi bilsin ki, Türkçe konuşan Kıbrıslıların tek arzusu Birleşik Kıbrıs Cumhuriyetidir. Yaşadıkça anlıyoruz ki 74 bize bir şey kazandırmadı. Kaybettiğimiz şehitlerimiz yanında, üretimden koparıldık, hazıra alıştırılmaya mecbur bırakıldık, ganimet sarhoşluğu birçoğumuzu şımarık ve sermaye sahibi yaparken, toplum olarak zaman içerisinde çok kültürlülüğün zaralarını yaşayarak gördük ve halen daha da görmekteyiz.

Fakat en önemlisi de, yıllar içerisinde kimlik asimilesi ile kendi vatan topraklarımızda ikinci, üçüncü sınıf vatandaş olduk. Bu yüzden kimse banan çıkıp da sizi biz kurtardık, gelmeseydik gavur kesecekti” demesin. Ülkedeki kriminal olaylar gavurun yarattığı mı? Çocuk istismarı, kadına şiddet, fuhuş, kara para aklama, insan kaçakçılığı, uyuşturucu satışı, işsizlik, pahalılık, üretimdeki kopukluk, can ve mal güvenliğimizin bu denli risk altında olduğu bu bir avuç toprak parçasında günümüzde yaşanılanlar gavurun eseri mi?

Hadiyin canım sizde!!! 74 öncesi sizlerin tabiri ile düşman kim belliydi ve nereden geleceği de bilinmeketeydi. Şimdilerde ise evimizin bahççesinde bile belli bir vakitten sonra oturmaya korkar olduk. Kimin, nereden, nasıl ve hangi milletten insanın şiddetine, hırsızlığına, sarkıntılığına ve bıçak elinde boğazımıza dayanacağına dair olaylar artik meçhul. Memleket dolmuş 72 milletten insan, çok kültürlü bir kervan ve sorma gir hanı!!!! Efendi de çıkmış kürsüde BM’ye “KKTC tanınsın” çağrısı yapıyor.

Bir yerde haklı olabilir, BM bu topraklar üzerinde hep yanlı davranmıştır. Acaba bunun sebebi sorgulandı mı? Belki de onların gözünde işgal altında bir toprak parçası olduğumuzdandır ki bizim için parmağını kımıldatmıyor. Yani uzun lafın kısası, bu “KKTC” diye tanımlanan ismin esas kuruluş amacı da, tanınmayacak oluşu da tarihimizi iyi bilenler ve siyasi oyunların farkında olanlar tarafından bilinmektedir.

Vesselam.