YERLİ ÜRETİM DİYE DİYE BAŞIMIZA MI ÇIKARDIK NE!!!!….

Üretim, bir toplumun temel yapı taşlarındandır. Üretiyorsak varız, üretemiyorsak da yok olmaya mahkumuz!! Ancak, üretimden amaç yaşamı kolaylaştırıp, erken yoldan zengin olmak mı, yoksa varoluşa imza atmak mı? Elbette, burada düşünce yapısı çok önemli!! Şüphesiz, emeğe ve alın terine fiyat biçmek çok zordur. Lakin, az önce de dediğim gibi üretirken amaç ve niyet çok önemlidir. Eskiden herşey ne kadar güzeldi değil mi sevgili okurlarım!!! Surlariçi’ndeki Belediye Pazarı (Bandabulya) Cuma günleri köyden ürettiklerini getirip, burada satışa çıkaran köylü üreticilerimizle dolup taşardı. İnsanlarımız akın akın, bu ürünlerden önce tatar, sonra da alırdı.

Cuma günlerinin vaz geçilmez uğrak yeri idi Belediye Pazarı ve yerli üretimin satışının olduğu tek mekan idi. Zeytin, hellim, pekmez, zeytinyağı, peksemet, gullirikya, taze nor, kuru nor, talar, çitlembikli bitta, gonnara, mersin, ayçaçık, üzüm, köfter, cevizli sucuk ve daha neler neler !!!! Burada amaç, köylünün, üreten kesimin, ürettiğini satıp, yaşamını idame ettirecek parayı kazanması idi. Yalan yok, hile yok, çok para kazanma tutkusu yok!!! Şimdi bakıyorum da, amaç ve niyet saptırılmış. Elbette her üreten için değil bu yazdıklarım arada istisnalar var ama genel olarak şu andaki gözlemlerim bu doğrultudadır.

Aç gözlü ve para hırsı konularında potansiyel bir toplumuz. Gün geçtikçe bu hırslarımız da tavan yapmaya başladı.. Hele bir de kalitede ve lezzette isim yapmışsanız, çaktırmadan fiyatlara azar azar bindirir ve alıcıyı tuzağa düşürdüğünüzü sanırsınız. Hayır aslında yanılıyorsunuz. Çünkü, toplum her şeyin farkında, artık tüketim ürünleri nerede pahalı, nerede ucuz bilinmektedir. Keza restoranlar ve kahve dükkanları (coffee shop) da öyle.

Geçtiğimiz günlerde birkaç arkadaş Surlariçi’nde nostalji yaşamak için “#Aysu’s cake”e uğradık. . Küçük, şirin ve gençlerin sıkça uğradığı bir mekan ve ilk açıldığı yıllarda ona tanıtım röportajı da yapmıştım. Genç nesilde, kendi çabaları ile üreterek bir amaca tutunanlara ve hedeflerine ulaşmaları gayretini her zaman takdir etmişimdir. Özellikle de yerli üreticilere tanıtım röportajları yapmak önceliklerim arasındadır. Fakat, bir işletmenin ilk günkü gibi çok fazla kar amacı gütmeden bir yerlere gelmesi nadir görülen bir durumdur bizim insanımızda!!! Biraz isim yaptıktan sonra her ürün zamlanarak yol alır.

En iyi reklam insandır diyorlar. Maalesef, bu kez reklam olsun diye değil, kulağa küpe olsun diye bu yazımı paylaşıyorum. Bir cookies 210 türk lirası (hani şu bastiş büyüklüğünde bisküvi tadında)!!!! Fiyatı görünce gözlüklerimle baktım, bir daha baktım, yanlış görmemiştim. Ayni cookiesler güneyde Zorba’da 1 Euro!!! Şimdi bu tarz işletmeler desteklenmeyi hak ediyor mu? Bence hayır, bu düpedüz müşteriyi enayi yerine koymak, soymaktır.

Bu kadar uçuk fiyatlar inanın sizi erken yoldan zengin yapmaz. Ağızdan ağıza dolaşan bu fiyatlarla reklamınız kötü yönde olur ve müşteri kaybedersiniz. Sürümden kazanmak kadar ideal bir düşünce yapısı olamaz bana göre her ticarethanede veya üreten kesimde!!! Bizler “yerli üretimi desteklerken”, sizler de “müşteri veli nimettir” sloganını iyi belleyin işletme sahipleri!!! Bilin istedim.

Vesselam