0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ünal Üstel, Kurultay’da başkanlık seçimi ilk turda biter dediniz. Doğru. Nasıl bitmesin ki? Siz Girne’de doğdunuz ama düşlerinizden Başbakanlık koltuğunu eksik etmediniz. Tek koltuk için Ju Ju’lara bile selam çakarken, partidaşlarınıza eyvallahınızı eksik ettiniz..Neron Roma’yı yakmış. Anasını satayım siz o koltuk için değil başkan adaylarını, KKTC’yi bile yakarsınız. Ankara yeşil ışığını Taçoy’a, Sucuoğlu’na, Olgun Amcaoğlu ile Kutlu Evren’e hiç yakmadı. Ama Maşallah, Ankara yollarını arşınlayan sizi lastiğinizin patlamasına, makineniz yakıt bitti no pata pat sör demesine rağmen kırmızıda bile durdurmadı.   Ayşaba çok yersen mideye, çok konuşursan çeneye vurur. Ana’dan çok ilgi müt’e, müt’ü kalkan yakın dostları ile partidaşlarını vurur. Sonra olanda ona olur dedi. Yaa!..

**

Sn. Metin Feyzioğlu, KKTC’de,  babadan kızına veya oğluna miras kalan devlet makamlarına atamalara şimdilerde birde Türkiye’den çirpi sallanarak şunu seçeceksiniz durumu hasıl oldu. Yandaşı, partidaşı, genaplanın kızını, kayınçonun oğlunu işe alırken hayatımız torpilden ‘Türkiye makamları’ ne dere dönüştü. 6 ay  mektubuna cevap verme tenezzülünde bulunmadığınız Ünal Uçuran Üstel için kolları sıvadığınız söyleniyor. Hatta bu som ağızlılar Olgun Amcaoğlu ile Kutlu Evren’i ‘’Elçilik-ül Hümayuna’ çağırdığınız söyleniyor. Bilirim ikisini de çok sevdiğiniz için kahve içmeye çağırdınız. Çünkü siz bir gece gelirim ikazı yapılan Sucuoğlu’na gece yarısı ziyaret yerine yanak okşayarak bakın emirler böyle böyle demeyi tercih edenlerdensiniz. Vallahi ben Sn. Özel’in bu elçiden bir muk olmaz. Yeteneksizin tekidir sözüne pek itibar etmem. Maşallah siz  CHP’ye bile öyle çalım attınız ki zavalimuların belleri kırıldı. Hani öldürülen o kız Karabulut vardı ya. Hani siz Avukatlığını üstlenmiştiniz ya, o aileye bile Mesi vari attığınız çalım sonrasında aile hala daha kendine gelemedi. Sen. Feyzioğlu, genç sevgilisine pırlanta yüzük aldı. Ayrıldılar.  Kadın evlendi. 2 yaşında çocuğu var. Yüzüğün 12 ay taksiti var. Üstel’in yaptıklarından dolayı borçlandığı halka ödemesi için kaç taksiti kaldı. Anlamadım 3 ay mı dediniz.

**

Sn. Özgür Özel sayenizde yavruluktan bir türlü kurtulamayan hatta prematüre bebek konumuna sokulup delikanlılığa bir türlü evrilemeyen KKTC’ye hoş gelmiştiniz. Kıbrıslı soydaşlarımızın her zaman yanındayız diyorsunuz da kardeş dediğiniz bizler havaalanlarından geri gönderilirken, miyop ve hipermetrop hastalığından muzdarip olmayan gözlerim nedense yanımızda sizleri göremedi. Bir zamanlar Sinop’ta yaşayan ünlü düşünür Diyojen’in Büyük İskender’e ‘Gölge etme başka ihsan istemem’ demişti. Sizlerin ‘Besleme ‘ dediğiniz yavruya gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz. Şükrü Sina Gürel, mecliste Kıbrıs’a 1 koyduk 5 alıyoruz demişti. KKTC’nin FIR hattından geçen uçaklardan alınan toplam 5 milyar Euro ile KKTC Merkez Bankasındaki Kıbrıslı Türklere ait mevduatların ve munzam komisyonlukların Türkiye Merkez Bankasında gecelik faizlerde nemalandırılmasının yüzü suyu hürmetine gelin bu ‘Besleme ‘ ünvanlından vazgeçin. Erdoğan’ın bunların Anayasa Mahkemesi kimdir da benim emrime karşı gelecek. Biz Kıbrıs’a onlar için değil kendi güvenliğimiz için çıktık. Onlar İngiltere, Avustralya ve Kanada’ya gitsin onların yerine adam gönderirim açıklamalarına cevap verme saygısızlığı yapılmadı. Kıbrıslı Türk saygılıdır. O kadar saygılıdır ki Elçinizin KKTC Başbakanın mektubuna 6 ay cevap verme tenezzülünde bulunmamasına rağmen o saygısını yine esirgemedi. Fatih’in Şahin toplarından savrulan ‘Beslemeler’ güllelerine karşın kendi idarecilerimizi bile seçememe noktasına getirilmemize karşı yine saygıda kusur etmemeye çalıştık. Siz kafalarını dikkat denilince emme basma tulumba gibi sallayıp bel bükenler yerine halk ile konuşacaktınız. Tek yumruk olacağız diyorsunuz. Sanayi Holding gitti. Tütün fabrikası gitti Makarna fabrikası keza öyle. Ercan uçtu. Sırada deniz limanları var. Kucaklaşalım ama bilumum açık yerlerimizi tıkamak için bize zaman verin. Ne olur ne olmaz orta parmağınız bir yerimize kaçsın istemeyiz Geçmişte çok ağrıttı da.

**

Sn. Kutlu Evren – Sn. Olgun Amcaoğlu losarga tavuk daha yumurtaların üzerine oturup civcivlerini çıkartma hazırlığı bile yapmadan, bir başka deyişle sizlerin UBP Başkan adaylığınızı be efendiler bizde  adayız haa açıklamanızı yapmadan, sanırım minik kuşlarından haber alan Ana’nın mümtaz evlatları sizin aday olacağınızı öğrendi. Sizin her istenildiği zaman, Uçuran Üstel gibi muhtemelen emme basma tulumba gibi kafa sallamayacağınızdan korkulduğu için oturun be yerinize haa mıçtırtmayın adaylığınıza denilmek yerine, yanak okşanarak, arka sıvazlanarak bu yol tekin değil. Monobadi (Tarla yolu) tümseklerle doludur. Tomofili ‘Tumba’ edersiniz, ne kaporta kalır ne kaportacık denildi. Yorgo dora manamu derken siz ne söylediniz? Emredersiniz devletlum mu? Yoksa yola çıktık yola devam mı dediniz. Vallahi ‘’Hadde hayırlı olsun canım. inşallah kazanırsın mesajı gibi yok. Gerçekten yok. Ama görünen köy kılavuz istemez. Kafa sallama, Yes Sır uzmanı Üstel dururken,böyle bir mesajın size gelmeyeceği de sır değil.

**

Sn. Ahmet Tuğcu, sen, Ayer Yarkıner ve bizim Serdinç Maypa, Bermuda Şeytan Üçgeni kurup, AKSA ile Kıb-Tek yöneticilerinin ipliğini pazara çıkartmak için kolları sıvadınız. Elinize göre bulduğunuz ‘Dalmayan’ı Aydınlığa çıkartmamak için ver Allah Allah sabun ettiniz. Neymiş efendim sayaçlara 110 Euro teklif atılmış, sonra bu rakam 130 Euro’ya yükseltilmiş. Daha önce getirilen 15 bin sayacın her bir tanesinden 20 Euro toplamda 300 bin Euro’cuk artı birde %30 kar marjı eklenince ‘’Annem köfteler ‘’ modunda yemede yanında yat durumu hasıl olmuş Allah deyip Euro’cuklar CUK cebe indirildi diyorsunuz. Beyler bunlar ufak işler. Adamlar, Gönyeli’de bir restoranda deveyi avurdu ile götürürken, onlar için küçük tabak, ama halk için büyük kazana dönüşen fırında fatura kebap faslında AKSA ile milyon Euro’lar cuk yapıldı. Vallahi bizlerin şansına tüküreyim. Bizim için şiddetli rüzgar çıkar o tükürük yüzümüze yapışır. Onlarınki döner dolaşır ceplerine yapışır. Hem 300 kişilik düğünde kimin ne taktığını

**

Sn. Dalman Aydın, yahu bu insanlar senden ne istiyor anlamıyorum. Yok AKSA’ya ekmek kadayıfının üstüne dondurma da koyarak sözleşme tatlısı ikramında bulunmuşsun. Yok kuruma kuruş faydası olmayan Kıb-Tek  yönetim ile Emrullah Aga’ya Şam’dan getirdiğin kayısıları ikram etmişsin. Velhasıl onlara ikramda kusur etmezken, halkımıza da Urfa’dan getirdiğin ve fatura şekline soktuğun acı MIRA’yı buyur etmişsin. Yahu millet senin bir ayağının ağır ceza mahkemesinin koridorunda olduğunu görmüyor mu? Ayak kayarsa ‘’Gayda çukurunda’’ soluk alacağını bilmiyor mu? Vallahi günahını çekecekler.  Ama sende ustalarına şirin gözükmek için eğildiğinde ceketin düğmesini pantolonun düğme deliğine ilikleme. Bir türlü doğrulamıyorsun. İki büklüm kalıyorsun. Sevgili Dalman, Hadi bu halk senin XVZ’ini görmezden gelerek bir iyilik yapar denize atar. Ağır ceza yargıçları, Savcılar nereye atacak. Sayıştay dosyaları nereye koyacak. Vallahi çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü. Çözdükçe başka bir problem ortaya çıkıyor. Allah yardımcın olsun

**

Sn. Fatoş Ünal Ju Ju, KKTC’nin önde gelen kadınları kitabı hazırlanıyor. Bizim minik kuşlar bu kitabın en üst sıralarda yerinizi alacağınızı söyledi. Yok be oğlum yanlış duydunuz dedim. Ne yanlışı Abi. Ju Ju ablamız gibi birçok siyasiyi parmağından oynatan. İstihdamların kraliçesi, ayağına kalkınanların prensesi. Boşbakan ile bazı Uuu Beee Peee’lilerin gözdesi. Sahte diploma meselesinde bilekleri incinmesin diye kelepçe takılmayan. KKTC’nin sultanı. Boşbakanın önüne engel olarak çıkacak olan Taçoy gibileri Süpürecek made in Üstel marka buldozer, kitabın en üst yerindeki müstesna yere oturmayıp kim oturacak dediler. Her kışın baharı var” sözlerine takılırken, Ayşe Genaplam kaynak yaparak, celladına âşık olmuşsa bir millet, ister ezan ister çan dinlet. İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstahaktır ona Ju Jugillerin ona yapacağı her türlü zillet demezmi? Şaşırdım kaldım.

**

Sn. Hasan Taçoy, dün Sandüç 110 TL yazan bir büfenin önünden geçerken fiyata mı, sandüç diyen Yazıya mı ağlayım, diye hesap yaparken, 2 dakika sonra seni 2020 TV‘de, benim kitabımda tarafsız, kaliteli ve güzel programlara imza atan Özlem Çimendal’ın konuğu olarak gördüm.  Başkanlık yarışında ibrenin sana doğru döndüğü görülünce önüne barikatlar döşemeye başladılar. Bugün Elçi yarın daha büyük başlar devreye girip seni kararından vazgeçirmek için uğraş verecekler.  Boşver Nazar edip şeytanlık yapanların vesvesesi varsa senin gibi adamların da besmelesi var. Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmayacağını onlarda öğrenecekler. Kazanacaksın deyip mutluluğu çorba yapıp, Boşbakana  çatal verdiler. Umut şiringa edip, çıkmaz sokağa bırakıp, yolun rahmetli İrsen Küçük gibi oldun diyecekler.

**

Sn. Kudret Özersay sen canını yiyerek birçok endek göndeği ortaya döküyorsun. Fikrocuğum dahil birçoğunun ipliğini pazara döküyorsun. Fikrocuğumu listenin başına yazıp, Pazara döktüklerinin listesini Polise veriyorsun. Poliste, Çorak tarlada bostan yetişmeyeceğini ve ne karpuz nede kavunu yiyemeyeceğini bile bile görüş almak için listeyi Savcılığa posta ediyor. Ve mutlu sonu bekliyotdun. Ayni Yeşilçam filmlerinde olduğu gibi bu defa başrol oyuncusu kızın gözleri değil, Başsavcılığın gören gözleri Fikrocuğumun ismini listede görünce birden görme kaybına uğruyor. Ve ölme eşeğim ölme arpa buğday çıkacak modunda 30 Nisan’da uykuya yatıyor. Bu sıcaklarda uykudan uyandırmayın günahtır yazısını kapıya asıp 3 aydır kesintisiz uyuyor. Haaa bu arada bilgi edinme yasası varmış falan filan. Hocam be o bilgi edinme yasası yenirmi? Lahmacun ve döner gibi birşeymi? Değilse onun için kullanılmıyor. Biz bu basit işleri bile beceremezken dünyaya “bizi tanıyın” nasıl diyeceğiz? Sn. Hocam hayat, biz daha kaliteli hayat planları yaparken, KKTC’deki hükümetin başınıza ördüğü çoraplardır

**

Sn. İlkan Varol, Ombudsman olarak atandığınızı gördüğümde yalan söylemeyeyim Emine Dizdarlı’nın koltuğunu dolduramayacağınızı düşünmüştüm. Çanağa ne doğrarsan kaşıklarına onun çıkacağını bildiğinizden, bu güne kadar çanağa güzel şeyler doğramayı ilke edindiniz. Kılı kırk yararken haklıyı terazinin bir kefesine haksızı da diğer kefesine koydunuz. Emine Dizdarlı örneğinde olduğu gibi bir yere kadın eli değince o yerin ışıl ışıl olduğunu ispat ettiniz. Kamuda küçük dağları ben yarattım havasındaki bazı huysuzlar cehenneme gitse bir yerden soğuk geliyor diye Şeytan’la bile kavga ederler. Ama siz aksine insanlar ile iyi geçinmeyi ilke edindiniz. El ve ayak çatlaklarına  krem iyi geliyorda kafadan çatlaklara neyin iyi geldiğini çözemedim. Bir tek çözebildiğim sizin kararlarınızın insanlara ve kurumlara iyi geldiğidir.

**

Sn. Ayer Yarkıner, Kıb-Tek otlağındaki hortumların patlaklarını bir bir gösteriyor ve tamir edin diyorsunuz. Patlaklardan akan su gölet oluşturdu, bazı insanlar bu göletlerde boğulurken üstüne üstlük ceryan cep arızası nedeniyle halkı fena tepmeye başladı ifadesinde bulundunuz. Tuğcu ile birlikte arızayı tespit ederek beyler buyurun birlikte tamir edelim diyorsunuz ama duvar ses verir, su olmadığı zaman çeşme tısss der ama bunlar onu bile demiyor.  Mevlana C. Rumi; “Bozuk Olunca Maya, Ne Ar Tanır, Ne De Haya!” demişti. Ama bazılarında bırakın mayanın bozuk olmasını maya bile yok. Haya ise Allaha havale. Bizler tükenmez kalemin bittiğime inanmayıp ucuna ‘HOH’layan umut dolu insanlarız. Ama hoh’laya hoh’laya bırakın umutu hohlamaktan nefes bile kalmadı. Hortumdaki patlak yaratıcıları ise andilla koyarak bakarken halimize gülüyor.

**

Fıkra

Öğretmen sınıfta ders anlatıyordu.

Bir ara arka sırada oturan öğrencilerden birini işaret ederek:
-Söyle bakalım oğlum, köylüler kurtları niçin öldürürler?
-Kuzuları öldürdükleri için, efendim.
Ön sıralarda oturan Ayla, hemen atıldı:
-Öyleyse kasapları niçin öldürmüyorlar?

**