20 TEMMUZ YAKLAŞIRKEN – Kıbrıs Detay
DOLAR 34,4676 0.32%
EURO 37,2859 0.45%
ALTIN 2.997,871,49
BITCOIN 23418221,69%
Lefkoşa
°

05:48

İMSAK'A KALAN SÜRE

20 TEMMUZ YAKLAŞIRKEN

20 TEMMUZ YAKLAŞIRKEN

ABONE OL
Temmuz 16, 2024 08:45
20 TEMMUZ YAKLAŞIRKEN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yine bir 20 Temmuz arifesinde hazırlıklar tam gaz devam etmektedir. Gelecek olan heyet onuruna verilecek yemekler, mecliste yapılacak şatafatlı Reis konuşması, polisin yollara dökülmesi, en ince ayrıntıya kadar bölgeye koruma yerleştirilmesi, trafikte kaos, RHA’larının 7/24 hizmette olması, maliyeden harcanacak paralar ve bunların topluma bir şekilde yüklenecek olması v.s…. ne imiş, Özgürlük ve Barış bayramı kutlamaları imiş.

Özgürlük bizim neremizde? Özgürlük demek “insanın her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi istencine, kendi düşüncesine göre karar vermesidir. Politikada özgürlük ise hükümet baskısından bağımsız olmak” demektir. Bu tanımları dikkate alarak bizim özgürlükten çok uzak, baskılar ve dış güçlerin etkisi ile biat ilkesinden şaşmadan, kendi hür ve özgür düşüncelerimizi dile getirecek olursak, vatan haini ya da Rumcu damgası yiyen bir millet olarak yaşam idame ettirmeye çalıştığımız gerçeği gün gibi ortadadır.

Ha bir de “Biz geldik, sizi kurtardık” zihniyeti ile üzerimize yürüyenler de var, onları da söylemeden geçmeyeyim. Ben savaş yanlısı bir insan değilim. 1974 yılında top, tüfek seslerinden, barut kokusundan ve yaşanılan sıkıntılardan çocuk yaşımda nasibini almışlardanım. Dünyada savaşlar, toprak, güç ve iktidar için yapılır. Bizde yaşanan 74 savaşı da bu üç sebepten ötürü olmuştur. Öyle özgürlük hikayeleri ile avutmaya çalışanlar kendi beşiğini sallayıp dursun. Gördük, yaşadık halen daha da yaşamaktayız.

Bu savaş Kıbrıs Türk toplumuna çok şeyler kaybettirmiştir. Can, mal-mülk, kimlik asimilesi, toprağın yabancıya peşkeşi, bazılarının yurt tutması ile bizleri kendi vatanımızda vatansız koymaya çalışması, hiç olmayacak insanların para ve mevkide boğulması, toplumun yabancı kültürler arasında kültür çatışması ve örf ve ananelerinin giderek zayıflatılmaya çalışılması, din konusunda dergahların çoğaltılarak topluma dini inançları “baskıcı” bir tutum ile kabullendirmeye çalışılması, fikir beyanındaki kısıtlamalar ve daha bir çok alanda adına “özgürlük” denilen bu savaşın bizlere yaşattığı kayıplar ile toplum olarak kazananı olmadığımız aşikardır.

Ve en önemlisi de yıllarca cephede bu toprakları korumaya çalışan atalarımızın, babalarımızın emeklerinin hiçe sayılarak, “biz geldik ve sizi kurtardık” cümlesi ile bizim mücadelemizin görmezden gelinmesi asla ve asla kabul edilir bir tutum değildir. Şimdi o çok bilmiş Devlet adamlarına, kendilerini büyük siyasetçi diye tanımlayanlara bir soru sormak istiyorum, nerede sizin özgürlüğünüz? Hangi konuda özgür iradenizle kararlar alabiliyorsunuz ki!!! Biat etmek sizin tasarrufunuzda özgürlük ise, alın o özgürlüğü tepe tepe kullanın.

Vatan, millet, bayrak sevginiz, kanla sulanan bu toprakları yabancıya peşkeş çekerek, milletin boğazına taktığınız halatı her geçen gün sıkarak ve bayrak bayrak diye vatanseverlik yaparken, Dünyaya bizi her türlü rezilliklerinizle tanıtırken, vay ben sizin Milliyetçilik ve Özgürlük anlayışınıza……. Vesselam.

    En az 10 karakter gerekli

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.