0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sn. Ünal Uçuran Üstel Vallahi eli öpülecek ‘Oscar’ verilecek adamsın. Memlekette saklambaç oynar gibi icaaaa deyip giden elektriği geçtim. Gün boyu bize tısssss diyerek hatırımızı soran Su meselesine hiç değinmeyeceyım. Gidene Allah rahmet eylesin kalan sağlar bizimdir modunda yolunu gözlediğimiz ‘İlaç’ yok. Anayollarda ışık yok ama o yollarda ölüm çok.  Yeterli okul yok ama her köşede camimiz çok. Allah razı olsun Külliyemiz var ama yeterli hastanemiz yok. Ama sayenizde arkasına sığınacağımız Milliyetçiliğimiz var. Bayrağımız ve Beşparmak Dağlarının efeleri, bin gavur kellesi bir kin ödemez diyen ‘Gahramanlarımız’ var. Yetenek dersinden sınıfta kalan, idarecilik denince bütünleme dersini bir türlü veremeyen, ama cep konusunda ördinaryüs Prof olan müdürlerimiz var.. Ama hepsinden önemlisi sayenizde her derde deva UBP Girne Kadın kolları başkanı Ju Ju’muz var. Vergiden elektrikten muaf Emrullah Aga’mız var. Allah’ıma dua ederken  şükrediyor ve  Allah’ım bana sayıyla gönderdiğin insanlar umarım stoklarla sınırlıdır diyorum

**

Meclis-i Mebusan’ın mümtaz Bakanları, inanın yürekten söylüyorum. Türkiye’nin ünlü yağ tüccarı Hacı Mülazim Soydanyağcı bile sizin Boşbakanınıza sunduğunuz gülsuyu gibi ayaklarına döktüğünüz yağın yanına bile yaklaşamaz. Portatif X ray cihazı önünde birerli kolda dizilmeniz güzeldi.  Ama Beyarmudu’nda birerli kolda mantin kesmeniz tek kelime ile muhteşemdi. Orgeneral  Soyuasker, size bakarken, Aman Allah’ım monşer mükemmel, en seçme birlikten bile daha mükemmel bir dizilişleri var dedi.  Hatice genaplam rahat dururmu? Hemen yapıştırdı. Sağolsunlar her işi mükemmel yapıyorlar. Tek eksikleri, insanca bir dil var. Onu öğrenemediler. Bu nedenle kimseler ile konuşamıyorlar dedi.

**

Sn. Zorlu Töre, Sıcak bir çayın, bir tas Çorbanın, taze ekmeğin nasıl güzel bir ikram olduğunu, öğrendik.  Üşümeyelim diye bir köşede duran battaniyenin kıymetini de öyle. Ama sünnet ve evlenme törenlerinden sonra mezun olan öğrencilere sahte milliyetçi söylemleri naralarını önde tutarak, dünyayı aldatıyorlar diyerek barış yanlısı insanları sahte barışçı olarak gösterttikten sonra onlara inanmamalarını öğütleyen bir Türk Dünyaya bedeldir dergahı mezunu büyük milliyetçilerimizin sahte söylemlerini bir türlü öğrenemedik. Halbuki öğrensek bin gavur kellesinin bir kin ödemediğini, da öğrenecektik. Sn. Töre sahi unutmadan söyleyeyim. Ayşaba’nın selamı var. Töre mezuniyet törenlerinde çocuklara hayatlarınd başarılar dilemek yerine mezuniyet törenlerinde Milliyetçilik konusunda yaptığı bu müthiş konuşmaları Ortaokullardan sonra İlkokullar ile Kreşlerde çocuklara da böyle konuşmalar yapsa diyor. 

**

Sn. Dursun Oğuz ayağı 5 cm eksik olduğu için topallayarak giden. Bir eli felç olduğu için işlem ve imza atamayan düşmemek için baston kullanan mahşerin 3 atlısı hükümetin, bana göre dürüst bir bakanısınız. Ancak geçtiğimiz sabah, fıstık ve zeytinyağı üreticisi BRT’de katıldığınız bir sabah programında, Erdoğan’ı durmadan yağlayan, yetmezse grasolayan, Türkiye’deki bazı bakanlar gibi iki lafınızdan birinde Üstel’e göndermede bulunmanız sonrasında Uuvvv Banayiyamu demedim. Dürüst ve dik duran birisinin kavak ağacı gibi eğilmesine üzüldüm. Gatriyaba genaplam Uçuran soy adını verdiği Boşbakana pardon başbakana başkanım desteğim sizinle diyerek gönderme yapmanızı size yakıştıramadı. Ayşaba yahu Uçuran Üstel Allah aşkına bu ülkeye ne gibi katkı yaptı. Ülke uçarken kanatlarını kırdı. Kartal gibi zirveye süzülerek konacakken, yılan gibi sürünerek çıkartmaya çalıştı. Sürünerek zirveye çıkmaya çalışan ülke kan ter içsinde ama yara beresi de cabası dedi.  Sn. Oğuz, sizi tenzih ederek söylüyorum, ahmakları sevdikleri zincirlerden kurtarmak zordur.

**

Sn. İzlem Gürçağ Altuğra UBP’nin eski Sağlık Bakanı olarak sanki partinize sitem eder ve mesaj verir gibi sözler sarf ettiniz. Nam olarak geleceğe kirli miras bırakmak yüreğimizi dağlıyor, böyle zihniyetteki istikrara elbette ki hayır” ifadesinde bulundunuz. Ben bu sitemde sanki avcunu yala Sn. Üstel, kurultayda benden sana oy çıkmaz, destek hiç olmaz sözünü sezer gibiyim. Ali Pilli gibi sizde başarılı bir bakanlık dönemi yaşarken, görevden alındınız. Bu yalnız size değil ülkenin istikrarına da vurulan bir darbe oldu. Kusura bakmayın ama rüşvetin, uyuşturucu ve kaçakçılığın diz boyunu çoktan geçtiği bir ülkede, hala daha bakanların ve bir kısım UBP’linin başkanlarına aşık olmuş gibi şak şakcılığa soyunması bence cehalettir. Ömer Hayyam’ın dediği gibi celladına aşık olmuş bir millet, ister ezan ister çan dinlet. İtiraz etmiyorsa illet müstahaktır ona her türlü zillet

**

Serdinç Maypa orta çağda Veba, günümüzde de ‘Kanser’ insanları kırıp geçirirken süründürüyordu. Ama Polisin senin zuladan elde ettiği belgeler bazılarını bin beter ediyor. O belgeler insanı, ölümü geçtim sürünmeden beter ediyor. Girdim mapus damlarına türküsünü seslendirenlerde Ne karakter, ne onur nede haysiyet bırakıyor. Ye Yememin Cumhuriyetinde bırak yeşili, kırmızıda bile durmak bilmeyenlerin korkulu rüyası gecelerinin kabusu oluyor.  Ju Ju imparatorluğunu yıkarken, Üstel Hanedanını yerle bir etti. Yeri geldiğinde bir numaralı dindar olan sahte dincilere tamam be arkadaşlar dindarlığınızı Allah’a gösterin, bize insanlığınız lazım derken Maypa Fan Clup müdavimlerini zevkten dört köşe ediyor. Sevgili Serdinç, unutma, kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin. Bu nedenle yola devam

**

Sn. Erhan Arıklı, dünyanın en garip olaylarından biri bir insanın inandığını iddia ettiği dinin kitabını anlayacağı dilden hiç okumamış olmasıdır. Hadde çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşen din meselesini geçtim. Ama siyaset kitabını okumasak bile yaşadığımız deneyimler sonrasında bile hala daha yalanlar duvarına toslamamızı anlayamıyorum. Ben bu durumu en tehlikeli insan tipi olan, az anlayan, ama çok inanan insan tiplerinin aramızda sandığımızdan çok olmasına bağlıyorum.  Mesela, T ve Turistik T izinlerini kaldırdım. Artık verilmeyecek açıklamasına inanarak yelkenler indikten ve olay küllendikten sonra, Gayret Köyde birilerine telefon edilerek gel iznin çıktı denilmesi olayında birisine oy için lolipop uzatılırken, halka da ‘Gandır çocuğu Taksim istesin’  açıklaması yapılacağı gibi. Erhan başkan ne yapalım insanlar tercihleri ile kaderlerini imzalar. Biz yalanlara inanarak tercihimizi yalancılar için kullanırken kaderimizi de çıkmaz yola göre çizdik.

**

Sn. Kasım Kuni,  genel müdürüm polis, insanların bir olay sonrasında sığınacağı güvenli bir liman. Çoluk çocuğumuzu koruyacak bir kurum. Ülkenin bekası. Ama tüm bunları bilmeyen veya bilmezden gelenler son günlerde polise karşı saldırı girişimlerini artırıyor. Tamam polisin içinde istisnalarda var, ama bu istisnalar kaideyi bozmaz. Çamlıbel gibi batı bölgesinde 5-6, Dörtyol  gibi 4-5 köyün emniyetini sağlayan karakollarda görev yapan polisler adli olayların yanısıra yolda trafik kontrollüde yapıyor. Falan köyde hırsızlık, filanca köyde kavga ve adli olaylar var koş. Türkiye’den falanca gelecek sıcağın altında yollarda paçalardan ter akarken saatlerce bekle dur. Saat mevhumunu düşünmeden görev yapan polisin pestili çıkıyor. Yemezmiş gibi inci çekirdeğini doldurmayan bir nedenden ona saldır ve darp et. Yok, be bubam bu kadarı fazla. Şeriatın kestiği parmak acımaz ama şeriatın yasasında yazanlar da caydırıcı değil. Polise kalkan eli kesmeyelim ama kalkmayacak şekle sokalım. Yetenek dersinden sınıfta kalan, Ankara yollarını arşınlamaktan başka halt yapmayı bilmeyenleri dürterek yasayı caydırıcı hale getirmeleri için uyandırın. Sn. Kuni Adaletin gözleri adil olsun diye bağlıdır. Namussuzlara göz yumsun diye değil.  

**

Sn. Olgun Amcaoğlu KKTC ekonomisi olduğundan daha iyi yönetilmektedir dedin. Durup dururken, bende buralardayım mesajı neyin nesi oluyor dersin. Olgun’cuğum sanki havada adaylık kokusu var gibi. Ay sonunu getirmek için gün sayan insanlarımızı saymazsan, çöplerden ekmek ve atılan meyveleri toplayanları görmezden gelirsen ekonomi Şamdaki Kayısı tadındadır. Hatice genaplam, Karga yavrusuna bakarken bu dünyalar güzeli yavruyu benmi doğurdum diyor. Sümüğüne, sesinin garklığının yanısıra görsel olarak çirkinliğine bakmazsanız Bülbül’ün büyütülmüş hali. Ekonomimiz de çok güzel Zirveye kondu. Konarken bazı kodamanları kartal gibi süzülerek  halkı da yılan gibi sürünerek zirveye çıkarttı. Kartal süzülmenin keyfini çıkartırken, yılanda yara bere içerisinde kalmanın acısını yaşadı. Ayakkabısının topuğuna basarak kahveye giden adamları genelde devletin her kademesine, özelde de ekonominin içine soktuk. İşte olacağı bu değilmi?

**

Sn. Emrullah Turanlı, gazeteci dostum Levent Özadam, devletin arkanızda olmasına rağmen Ercan Havalimanı için müşteri arayışında olduğunuzu yazdı. Geçen yılın ilk 6 ayına göre yolcu sayısı % 28, uçak sayısı % 17,44 artarken geniş gövdeli uçakların alana inmesiyle yolsu sayısı 2 milyona ulaşırken ve parayı sığmayan kasanın yanına ekstra birkaç tane daha koyarken, bu satış nerden çıktı dersiniz? Haaa şu ödemediğiniz elektrik faturası ile vergi için ahanda para gazanamıyorum ayaklarına mı yattınız? Doymadım doyamadım şarkısını dinlerken ma ne isterler bu gariban adamdan diye iç geçirdim. Sizin cebimdedirler dedikleriniz eski Ercan binasını otel ve kumarhane yapmak için sana verecek. Bonus olarak kadayıfın üstüne dondurma olarak Kırklar Çiftliği yakınlarındaki arazi de verilecek. Gitmemeniz için vergi ve elektrik borçlarınız da silinecek. Tamam elektrik ve vergi hala daha çöp tenekesine atılmadığı için ateş gibi yanıyorsunuz. Bakın, çayın da derdi var. Ateşler içinde yandığına göre, unutulduğunda soğuduğuna göre. Bekleye bekleye soğuduğuna göre daha buralardan kazanacaklarınızı düşünerek gitmeyin ve soğuyun.

**

Sn. Hüseyin Paşa, –  Sn. Dalman Aydın vallahi dört mevsim gibisiniz. Hart diye zeytinyağını bulamadan, kıymıklarını temizlemeden geçirdiğiniz zam kazığına gülerek bakarken ‘Yaza’.  insanların yüzündeki acıya bakarak sevinirken ‘İlkbahara’ canı yanan insanların sosyal medyada sizin için bestesi ha s….r güftesi ‘’defolun’’ eserini dinlediğiniz anda Soğuyacağınızdan ‘Kışa’ ustalarınızın sizinle işi bittikten sonra dütünüze vole vari atacakları şut sonrasında hayalleriniz yıkılırken ‘Sonbahara’’ dönüşeceksiniz. Yapraklarınız döküleceği ve kel aynağa dönüşeceğiniz için utançtan insan içine çıkamayacaksınız. Tak diye verilen emirleri Şak diye hayata geçirirseniz, ve hayata at gözlükleri ile bakmakta ısrarlıysanız, bu halkında  size ‘CÜŞ ‘ demesi zorunuza gitmeyecek.

**

Sn. Oğuz Köse, Vatan Millet Sakarya, Nurlu Ufuklar şiir kitabından pasajlar okuyarak arkadan itmeli, önden çekmeli takviyeli destek sonrasında oturtulduğun Özel Kalem Müdürü koltuğunda sendemi Brütüs dedirtmedin. Sakarya geçildi, Nurlu Ufuklar karanlığa boğuldu dedirttin. Gardiyanoğlu önceleri benim Özel Kalem Müdürüm tam anlamı ile özeldir. Polis onu şahsi bir durum için ifade vermeye çağırdı. Zemzem suyu ile yıkandığı için onda ne kir var nede pas bulunur dedi. Ama 1 gün sonra yüz derece tornistan ederek hade guzzum yandan yandan. Hafif hafif mahalleye doğru yürü de ense traşını görelim deyiverdi. Sevgili Oğuz bu rüşvet denilen yedi bela, sana yaptığı milyon tribe rağmen ‘Onu ‘ çok sevmektir. Artık Bağrına taş bassanda atı alan Üsküdar’ı geçti. Beykoz sırtlarında gidiyor. Ve atının nallarının kaldırdığı tozdan başka bir şey görünmüyor.

 rüşveti inkar ederken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Oğuz Köse, çalışma izinlerinde usulsüzlük iddiasıyla şu sıralar polise ifade veriyor.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda hareketli saatler yaşanıyor.Kıbrıs Postası’nın elde ettiği bilgiye göre çalışma izinlinde usulsüz iddiasıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürü şu sıralar polise ifade veriyor.

Cem Kapısız, Hava trafik kontrolleri Sendika başkanı olarak, Ercan ile ilgli olarak uçak aslında Ercan’a geliyor gösterir ama sistem onu Gaziantep^te gösteriyor.iniş esnasında sinyal kesiciye maruz kalırsa kendini başka pozisyonda gösteriyor.Gece sisli ve gece vakti uçağın doğru yerde olduğuna emin olamıyorsunuz. Yani o an Allah ile canına konumundasınız. İnişi tamamlar ama uyarı nedeniyle acaba yeremi çakılıyoruz hissina kapılıyorsunuz. Kelle koltukta seyahat ediyoruz.Ercan Havaalanındaki sorunları hükümet biran önce dikkate almak durumundadır. Tabiki başkan tabiki. Mesela T&T devletten 102 milyon alacaklıyken, devlet düşmanı gazeteciler ve sendikacılar hele hele o yatırımcı düşmanı tuğcu onun 102 milyon alacağını  mahsustan borç olarak göstererek halk önünde Emrullah Aga’yı zor durumda bırakıyor.Ört ki ölem.

**

Fıkra