KÖTÜSÜN SEN İNSANOĞLU KÖTÜ YAŞANMIŞLIKLARIMDAN…
Can yoldaşım, oğlum, köpeğim Jabir’ciğimi her gün sabahleyin kısa bir yürüyüşe çıkarırım. Bu yürüyüşten amaç enerjisini harcamasına olanak sağlamaktır. Yani WC ihtiyacı değildir. Çünkü, evde odasında hasta bezine yapmaya alışmış eğitimli bir evlattır. Geçen gün yine sabahleyin yürüyüşe çıktığımızda birkaç ev ötedeki evin köpeğini salma bıraktıklarını fark ettim.
Tam evin önünden geçiyorken köpek bize saldırmaz mı, parçalayacak neredeyse bizi. Ben hemen Jabir’i kucağıma aldım ve hiç kımıldamadan olduğum yerde durdum. Bahçede oturan köpeğin sahibi olduğu yerden kımıldamadı, dönüp bakmadı bile. Neyseki dükkanda çalışan (kendilerine ait hırdavat dükkanı) olayı görüp geldi ve köpeği sıkıca tutmaya çalıştı.
Biz de böylece yolumuza devam ettik. Yürüyüşümüz bitince oğlumu eve bırakıp gerisin geri olay yerine gittim. Kadın yine ayni şekilde arkası dönük dükkan çalışanları ile oturmaktaydı. “Siz ne terbiyesiz bir insansınız köpeğiniz az kalsın bizi parçalayacaktı ve olaya müdahale etmeyip yerinizden kımıldamadınız” dedim. “Benim değil sokak köpeği o” dedi. Oysa daha öce kısa bir sohbetimiz olmuştu, köpeği sokaktan sahiplenip kısırlaştırdığını söylemişti.
Kısırlaştırdığını zaten mahallede kafasında o huni şeklinde ameliyatını yalamaması için konulan parça ile gezerken anlamıştım. “Niye yalan söylüyorsun, bu hayvanı sen kendin isteyerek sokaktan aldın ve sahiplendin, aşılarını ve kısırlaştırma işlemini de yaptırdığını söylemiştin. Sen sadece utanmaz değil, yalancısın da” dedim. Ve bir daha ayni olayı yaşarsam kendisini belediyeye şikayet edeceğimi söyledim. “Et, ben zaten belediyeye haber verdim gelsin alsın” diye demez mi bana, ben iyice sinirlendim.
“Yahu madem ki bakamayacaktın ne diye sahiplendin? Bu yüzden mi salma bırakıyorsun hayvancağızı, belki kaçar da kurtulursun diye, yazıklar olsun, sizin gibi insanlar yüzünden bu hayvancıklar perişan oluyor” deyip oradan uzaklaştım. Bir hayvanı sahiplenmek büyük sorumluluktur. Ona sadece bir kap mama ve su vermekle iş bitmiyor. Evlat gibi bakım istiyor, sevgi istiyor, şevkat bekliyor ve kendini güvende hissetmek istiyor. Hayvanlar Tanrı’nın dilsiz kullarıdır. Ve Kuran’da bile yazıyor “onlar çok akıllı oldukları için Tanrı onlara konuşma yeteneği vermedi.
Çünkü herşeyi anlayabilecek zekaya sahiptirler”. Düşünsenize, köpeğiniz bu dünyada belki de sizi koşulsuz seven tek varlıktır. Benim düşünce tarzım budur. Sizler ne düşünüyorsunuz bilmiyorum. Herkesin görüşüne de saygı duyarım. Lakin, bir köpeği alıp sahiplenmek, sonrada bakamayıp yollara salmak vicdansızlıktır. Hoş, aslında bizde birçok hayvan sahibi insan, hayvanını sokaklara salıyor ihtiyacını görüp eve geri dönsün diye.
Oysa, bu çok yanlış bir durum. Tabi ondan sonra da hayvan trafikte ya basılıyor, ya kayboluyor, ya da sağa sola saldırıyor. Yapmayın lütfen, eğer bir hayvan sahiplenmiş iseniz görev ve sorumluluklarınızı tam manası ile yerine getirin. Onlar da can, onların da hisleri var. Gereken özeni göstermeniz sizin en başta gelen sorumluluğunuzdur. Bu vesile ile hayvan severlere, bu konularda duyarlı olanlara, selam olsun diyorum ve bu gibi vicdan yoksunu insanları da Allah islah etsin diyorum. Vesselam.