BİZLERİ “HIRS VE EGO” DUYGULARI TÜKETECEK – Kıbrıs Detay
DOLAR 34,3368 -0.07%
EURO 36,4266 0.26%
ALTIN 2.842,65-0,01
BITCOIN 3036388-4,65%
İstanbul
13°

PARÇALI BULUTLU

06:13

İMSAK'A KALAN SÜRE

BİZLERİ “HIRS VE EGO” DUYGULARI TÜKETECEK

BİZLERİ “HIRS VE EGO” DUYGULARI TÜKETECEK

ABONE OL
Mayıs 7, 2024 08:57
BİZLERİ “HIRS VE EGO” DUYGULARI TÜKETECEK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ataerkil bir toplum olmakla birlikte zaman içerisinde aramıza yerleşen yabancı nüfus ve farklı kültürlerin içimizde olması sebebi ile bu “Ataerkil” özelliklerimizi birçoğumuz yitirmiş bulunuyoruz. Yerine Avrupalıya özenti duyup Avrupai takılmayı daha çok benimsedik. Zamanla dayanışmayı yitirdik, birlik-beraberlik ruhumuzu kaybettik, bencillik ön plana çıkarak, menfaat düzeni aramıza girince hırs ve ego kurbanları olduk.

Kişiliklerimiz, karakterlerimiz erozyona uğradı. Elbette güçlü karakterli insanlar bu değişim fırtınasında “kendi” olarak kalmayı becerebildi. Ama gelin görün ki, sayıca ne kadar kaldık bilemiyorum. Etrafıma şöyle bir bakıyorum, herkeste “ben egosu” tavan yapmış. Başarılara alkış tutacağımıza, köstek olmaya çalışır olduk. Meslektaşlar bir birleri ile öyle bir yarış haline girdi ki, gözleri hırstan başka bir şey görmez oldu.

Bu tarz insanlar “Benlik egosu” ile yol alırken, yanında duranları ezip geçmeyi ve çok çabuk zirveye oturmayı hedef aldı. Makam-mevki sahibi insanlardaki durumlara bir bakın. Öyle bir duruma geldiler ki, dillerinden yalan düşmezken, gerçeklere kör, topluma enayi gözüyle bakar oldular. Çünkü, içlerinde devasalaşan bu “Hırs ve Ego” duyguları her şeyi ezip geçerek yol almayı, kendi çıkar ve menfaatlerinden başka bir şey düşünmemeyi huy edindiler. Bu yüzden de eskiden tanıdıklarımız ile bugün makam sahibi olarak mecliste yer alanların ayni insan olup olmadığını düşünerek “nasıl da değişti” demekten kendimizi alamıyoruz.

Dostluklara, arkadaşlıklara bir bakınız, onlar da zamanla deforme olup, çıkar dünyasına adapte olmuşlar adeta. Şahsen, çok kalabalık bir çevre ve dostluk ilişkileri tasvip ettiğim bir durum değildir. Her zaman az ve öz, içten ve samimi dostlukları tercih etmişimdir. Karşılık gördüğüm değer kadar, karşılık vermeyi de kendime bir şart koymuşumdur. Kabul etmeliyiz ki, toplum olarak çok değiştik. Kimsenin kimseyi takdir etmediği bir dönemde yaşıyoruz. Kimsenin kimseyi gerçek anlamda sevmediği bir dönemin içerisinde debelenip duruyoruz.

Kimsenin, başarıya alkış tutacak kadar yüreği sıcak kalamamış bu dönemde. Kimse, kimsenin umurunda olmamakla birlikte, “ne hali varsa görsün” diyecek kadar da nankör olmuş bu dönemde. Bakınız, büyük başlar, kim daha çok yiyecek diye, kim hangi koltuğu kapacak diye, birbirleri ile kavga edip durmakta, birbirlerini arkadan hançerlemektedir.

Bakınız, ayni meslekten olanlara, birbirlerine destek olacakları yerde, birbirleri ile didişmekte, kimin kalemi daha güçlü, kim daha iyi haber yapar yarışında ve kim ilk önce haber yaptı yarışından, gerçek dayanışmayı yitirmiş durumdalar. Uzun lafın kısası, herkes en ön sırada olmak ister de, kimse bakmıyor bu durumun artı ve eksilerine. İşte, toplum olarak kırılma noktamız tam da burada başladı ve bugün “birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için” diyemeyecek kadar, mücadele, dayanışma, anlayış ve birlik ruhunu yitirmişizdir. Gelecek güzel günler derken “HIRS VE EGO” duyguları ile ancak da tükenir, yok oluruz ve o güzel günler hiçbir zaman gelmez, bilin istedim. Vesselam

    En az 10 karakter gerekli

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.