HER KONUDA DENGE VE İSTİKRAR ŞART

İnsanoğlu, hayatında denge sağlamazsa terazi hep yamuk olur. Çünkü hayatın en temel kurallarından bir tanesi de “denge” dir. Baksanıza memleketin haline!!! Hiçbir konuda denge olmadığı için, ülke yangın yeri !! Siyasette denge yok, siyasetçisinde hiç yok. Hoş aslında menfaatler ön planda olduğu için ve bu ülkede gerçek anlamda bir siyaset adamı olmadığı için (olanlar bir elin parmaklarının sayısını geçemeyecek kadar azdır belki) ne siyasetinde hayr var, ne de bu konuda denge var. İstikrar yerlerde sürünür.

Zira her hükümet değişikliğinde yap-boz tahtası gibi her şey yeniden başa sarar. Ve orada kalakalır. Yaşam yolunda, her daim insanoğluna gerekli olan unsurlardan biridir “Denge”yi sağlamak. Hayatın kuralları arasında yer almalıdır. Örneğin, insan ilişkilerinizde de denge önemli bir rol oynar. Ne fazla verici olmalısınız, ne de eksik. Karşınızdakinin size biçtiği değer doğrultusunda hareket etmelisiniz. Tek taraflı hiçbir şeyin tadı tuzu olmaz. Bu insan ilişkilerinde de, dostluklarda da, arkadaşlıklarda da, aile ilişkilerinde de, iş yaşamınızda da böyledir ve böyle de olmalıdır.

Hatta, bu değişmez kuraldır da diyebilirim. Aksi takdirde, hem çok üzülür, hem çok yıpratıcı olaylar yaşar, hem dek kendinizden çok vermiş olursunuz. Ve bunu fark ettiğiniz zaman da iş işten geçmiş, kendi ruhunuzda çok derin yaralar açıldığını fark etmişinizdir. Hani derler ya “insanoğlu bu hayatta eşinden dostundan, en yakınlarından kazık yiye yiye hayatın kıymetini, dostluğun kıymetini, arkadaşlığın kıymetini öğrenir” diye, işte tam da bu noktada her yaşanılanlar bir deneyimdir diyebiliyoruz. Bu yüzden, üzülmemek adına o “Denge” denilen unsuru sağlamak çok büyük bir gayret ve erdem işidir. Maalesef, birçoğumuz bu tuzağa maruz kalıp, duygularına yenik düşüyoruz .

Sonuçta, hepimiz etten ve kemikten insanlarız, taş değiliz. Kişisel görüşüm, kendime münhasır olmakla birlikte, hayatımda çok dengesizlikler yaşayarak “Denge” kurmayı, birçok tecrübe edindikten sonra başarmışımdır. Bu doğrultuda karşımdaki insanın bana ne kadar değer verdiğini ölçer tartar, karşılık olarak aynisini vermeye çalışırım. Ne bir eksik, ne bir fazla. Veya bir insanla konuşurken, beni ne kadar dikkatle dinlediğini inceler, sıra ona geldiğinde, ona göre bir tutum sergilerim. Dinlerse dinlerim, dinler gibi yaparsa da dinler gibi yaparım.

Arkadaşlıklarda ve dostluklarda da ayni durum söz konusudur. Uzun lafın kısası, bana güzel enerjiler geçiren insanlarla hayatı dengede tutmayı tercih ederim. Enerjisi kötü olan insanlardan uzak durmayı da görev bilirim. . Ve elbette bu durum meslek hayatı içerisinde de en çok ihtiyaç duyduğumuz bir unsurdur. Ne demiş atalarımız “Çok samimiyet saygıyı azaltır, Çok iyilik suiistimal edilir, Çok sevgi nankörlük getirir, Çoklar sıkıntı, DENGE şart. Vesselam