BİZ HEP KANDIRILDIK
50 senenin kısa bir özetini yapın deseler “biz hep kandırıldık” derim. Birçoğumuz eski günlerin özlemiyle 74 öncesini arar olduk. Çünkü, memleket yabancı uyruklu insanlarla dolup taştı. Sokağa çıktığımızda yerli halktan birini göremez duruma geldik. Sokaklarda kültürümüze ait satıcılar yerine, kokoreç, çiğ köfte, adana kebap, urfa lahmacun v.s doldu. Hem de bu yerler eski eserlerimizden kiralanarak işletilmektedir.
Ruma azınlık olmamak için gerçekleştirilen ve adına “74 Barış Harekatı” denilen bu savaşta, Kıbrıs Türkü toplum olarak bugün aidiyet duygusunu kaybetmiş bireyler oldu. Kimse çıkıp da “çok karamsarsın” demesin. Baksanıza aidiyet duygusu olan insanlar kendine ait olanı korur, kollar, yitirmemek için mücadele eder. Biz ne yaptık 50 yılda? Onlar yalan, dolan, palavra atıp tuttu, keseyi doldurdu, bizler de toplum olarak “öküzün trene baktığı gibi baktık” ve en sonunda “azınlık” durumuna düştük hem de kendi insanımız tarafından bu hallere geldik.
Üreten bir toplumduk, tüketici olduk. Zamanın TC Cumhurbaşkanı, “bunların hepsini devlet memuru yapın, biz üretir yollarız” diyerek bizleri bağımlı hale getirdi. Bizim baştakilerin de hazıra dayalı bir siyaset anlayışı, bizleri bu günlere sürükledi. Bakınız, bir zamanlar ne kadar cüzi bir su parası öderdik. Şimdilerde ise elektrik faturaları ile su paraları neredeyse başa baş gider oldu. Ve geçtiğimiz günlerde Harmancı bir açıklama yaparak “yeni yıldan sonra TC’den gelen suyun ücreti artacağı için, bizde de su ücretleri zamlanacaktır” diye bir açıklama yaptı.
Oysa toplum olarak bize ne denmişti TC’den su geleceği zaman “şimdikinden daha ucuza mal olacak bizlere”, öyle mi oldu? Yok olmadı, zira bu bir kandırmacaydı ve bizi su konusunda da TC’ye bağımlı yapmaktı ana sebep. Ercan Hava Limanına baksanıza, zamanında 13. Maaş uğruna TC kökenli üç şirketli bir oluşuma satıldı. Bu şirketler memlekette yaptığı işlerden hep zarar gösteriyor ve yıllardır vergi ödemiyor, dahası devletten durmadan katkı alıyorlar, ne mamma ama!!!!
İskele, Karpaz bölgelerine bakınız, ne kadar inşaatlar yapıldı, toprağımız kimlere satıldı? TC ve İsrail kökenli iş adamları ülkenin toprağını komisyon karşılığı alıp üzerine devasa inşaatlar yapıp, her yeri beton yığınına çevirdi. Şimdi gözlerini Güzelyurt, Lefke, Gemikonağı bölgelerine diktiler. Bir oralar kalmıştı kirletilmeyen, satılmayan. Şimdi onlar da komisyon karşılığı yabancılara peşkeş çekilecek. Ve gündemde olan kablo ile elektrik getirilmesi de bu oyunun bir parçasıdır.
Yani uzun lafın kısası, 50 senedir toplum olarak iliğimize kadar sömürüldük, yalan dolanla kandırıldık ve bu savaş sonrası aslında toplum olarak birçoğumuz “malül gazi” olduk. Savaş bize iyilik ve güzellik getirmedi, barış da getirmedi. Çünkü, bugün toplum olarak gidişatımızdan memnun değiliz, geleceğimizden endişeliyiz, bilhassa da topraklarımızın yabancılara satılmasından çok tedirginiz, Ama hepsinden önemlisi cüzdanımızda taşıdığımız kimliklerimiz yabancıların karşısında “azınlık” konumundadır. Alın size 50 senenin özeti. Vesselam.