BU KAÇINCI DÖVİZ BÜROSU KATLİAMI

Geçtiğimiz günlerde yine basında çıkan acı bir haberle sarsıldık. Üstelik bu bir kadın cinayeti. Döviz bürosu sahibi Ayça #Alav, korkunç bir cinayete kurban gitti. Geride 10 yaşında bir kız çocuğu, eşi ve ailesi Ayça’nın yokluğuna mı üzülsün, cinayete kurban gidişine mi yansın???? Düşünmek bile insanın içini ürpertiyor. Geride kalanlara büyük sabır diliyorum.

Olaya gelince, umarım katiller ve onlara yataklık edenler yakalanıp ömür boyu hapis cezası ile yargılanır. Nasıl bir zihniyet, nasıl bir vicdan, nasıl bir ruh hali ki, gözünü kırpmadan bir insanın canına kast edebiliyor bu nereden geldiği belli olmayan insanlar. Aslında burada asıl suçlu, bu Ada’ya sorgusuz sualsiz 72 milletten insanı koyandır. Asıl suçlular hükümet edenlerdir. Zira, öğrenci adı altında gelip devamsızlıktan ve kaçak duruma düşenlerin hükümet edenler tarafından önlem almaması, yeterli denetimin sağlanamaması, iyi idarecilikten bi haber olmalarından dolayı bu cinayetler sıkça vuku bulmaktadır.

Son yıllara bir bakınız, yaşadıklarımıza, meydana gelen olaylara !!!! Cinayet, darp, kasten adam yaralama, fuhuş, çocuk istismarı, kadına şiddet, insan kaçakçılığı, kara para aklama, hırsızlık, ülkede her gün kaçak olarak yaşayanların yakalanması, uyuşturucu ticareti ve kullanımı, cezaevindeki suçlu sayısı v.s, durumlarını gözden geçirirseniz eğer, ülkenin gidişatı konusunda, hükümet edenlerin beceriksizliği konusunda, yasaların yetersiz oluşu konusunda, devletin itibarının zedelenmiş olması konusunda, kesin bir tanı koyar ve dersiniz ki” Bu güzelim Ada’da neler oluyor, ne hale geldi bu ülke, nasıl bu kadar suçlu barındırır oldu”?

Yazık gerçekten. Boğazına kadar çirkefe gömülmüş bir yer. Temizlemeye kalkacak olsanız, neresinden tutsanız altını oydukça dibinden pislikler çıkar. Yasa eksikliği, olan yasaların uygulanmaması, ülke giriş- çıkışlarında denetimsizlik, yine ülkeye girişlerde yanında cebinde para var mı yok mu bilmeden her gelene “geç” demek ile yıllar içerisinde Ada tüm suçluları barındırır hale geldi.

Eserinizle gurur duyun be efendiler. Bakın hükümet ederken çok büyük siyaset adamı rollerine bürünüyorsunuz ya, işte sizler bu ülkeyi bu hale getirenlersiniz. Ayça #Alav ile Temmuz ayında katıldığım bir gezide tanıştım. Eşi Eren Alav’ı okul yıllarından tanıyordum. Ayça, çok mütevazi, yardımsever, yumuşacık bir kalp taşıyan, kızına aşırı düşkün, çok hanımefendi bir insan karakteri çizmiş oldu benim gözümde.

Haberi okuduğum zaman inanamadım, çok üzüldüm. Ve bir kez daha bu ülkeyi bu hale getirenlere lanet okudum. Bu vesile ile Eren #Alav arkadaşıma ve tüm aileye baş sağlığı diliyorum. Melekler yoldaşındır eminim güzel yürekli Ayça. Vesselam.