0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kıbrıs’ın kuzeyinde çözümsüzlüğü ilke edinmiş bir siyaset anlayışı ve bunu ilke edinmiş siyaset adamları kendilerince ülke yönetmektedirler. Kendilerince diyorum, çünkü hepimiz biliyoruz ki emirler Ankara’dan geliyor. Bir anlaşma olması onların da işine gelmiyor.

49 senedir sürüncemede olan bir durum, çözümlenmiyor, çözümlenmek istenmiyor ve kurmuş oldukları düzenin sonsuza dek gitmesini istiyorlar. Ama yok öyle bir dünya. Hiçbir şey sonsuza dek sürmez. Devlet dediğiniz yapıyı 49 yıldır sömürmekten, toprak satmaktan, beton yığınları inşa etmekten, ülkeyi her ırktan insan doldurmaktan ve yargıyı kendi lehinize işletmekten başka bir şey yapmadınız.

Yasalar çıkardınız kişilere özel, ihaleler açtınız kişilere özel, istihdamlar yaptınız partinize özel, devlet kurumlarını özelleştirmek için türlü kılıflar ve entrikalar çevirdiniz, ülkede baronlar yetişmesine vesile oldunuz ve daha saymakla bitmeyecek bir dizi devlet aleyhine işlere olanak sağladınız. Ve öyle bir çark oluşturdunuz ki, bu çarkın her bir dişleri döndükçe devleti zarara uğratıp, kendinize menfaatler sağladınız. Nereye kadar devam edeceğinizi sanıyorsunuz?

Gün geçmiyor ki, devleti zarara uğratan haberlerle yüzleşiyoruz. Son zamanlarda devlet hastanesindeki hastalara sağlanan yemek şirketlerine ödenen uçuk fiyatlar, eczacı ve doktor anlaşması ile yapılan ilaç vurgunu ayyuka çıkmış durumdadır. Aslında biliniyordu da, bilinenler bir bir artık gün yüzüne çıkıyor, basında yer alıyor ve günlerce konuşuluyor. Hatırlıyorum da üç yıl önce Eczacılar birliği başkanı ile yaptığım bir TV programında ilaç takip sisteminin olmayışını konu alıp işlemiştik. Aradan geçen sürede olumlu hiçbir gelişme olmadığı gibi, yine sansasyonel bir haberle işler çığrından çıktı.

Yiyin efendiler yiyin de, nereye kadar? Yasalarda ve sistemdeki boşluklar her türlü hırsızlığa elverişli, her türlü yolsuzluğa davetiye çıkarıyor. Hal böyle olunca da “devletin malı deniz yemeyen domuz” diyor ve her koldan yedikçe yiyorsunuz. Devletin itibarını yerle bir ederken, hazineyi de sıfırlıyorsunuz. Bitecek, tüketecek ve günü geldiğinde çalıp çırptıklarınızla yargılanacaksınız. 

Siz sanmayın ki sonsuza dek bu çark dönecek ve bu sistem var olacak. Olmayacak.

Siyasette her an sıcak gelişmeler olabilir. Kıbrıs Adası tarihinde hiç kimseye sonsuza dek yar olmamıştır. Size de olmayacak ve kalmayacaktır. Birçoğumuz ülkesinden umudunu yitirmiş olsa da, sistemden dolayı artık hiçbir şey düzelmez diyorsa da, her şey bir gün sonlanır ve yeniden bir düzen yaratılır. Bu kez yaratılacak olan düzen, eminim ki Kıbrıslı Türklerin lehine olurken, hırsızların, vurguncuların, menfaatçilerin de sonunu getirecektir. Her dönemin bir sonu vardır. Bunu ben değil, tarih söyler. Ben bunu bilir, buna inanır ve adaletin ağır aksak çalışsa da, bir gün hedefine varacağına inancım tamdır. Vesselam.