0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 Siyasilerin en büyük özelliğidir, sürekli gündem değiştirerek memleketin asıl içine düştüğü durumu gizlemeye çalışmak, yalanlarla gün kurtarmak ve gerçeklerden uzaklaşarak hayal aleminde yaşamak. Aslında onlar bize hayal satıyor, biz de inanmış gibi yapıyoruz. Daha doğrusu bazılarımız gerçekler ile yol alır, bazılarımız da bu pembe hayallerin peşi sıra gider. Gerçek olan şu ki KKTC’nin varlığı hükümet edenler sayesinde yok hükmünde, asıl idare Ankara’da, toplum ise hızla yok oluşa sürüklenmektedir.

Elbette, iraden yoksa, yok olmaya da mahkumsundur. Bizde durum tam da bu şekildedir. Dik duruş sergileyen bir liderimiz yok, ayakları yere sağlam basan bir siyasetçimiz yok. Siyasi vizyon ve siyasette istikrar yok. Ama sorsanız, hepsi vatan, millet, bayrak edebiyatından tam not alır. “Vatan toprağı” diyorlar, “şehit kanı ile sulandı, bir karış toprak vermeyiz” diyorlar iş Güney ile anlaşmaya gelince. Lakin, gerçekte bu vatanın topraklarını karış karış yabancılara satıp, ceplerine komisyon doldurdular. Millet diyorlar, ama en son ne zaman bir nüfus sayımı yapıldı,

Günümüzde Kıbrıs’ın Kuzeyinde kaç tane orijinal Kıbrıslı Türk kaldık o da bilinmiyor. Yığdıkça yığmışlar yabancı nüfusu, ucuz işçi, üniversite öğrencisi derken kaybolmuşuz bu yabancı nüfusun arasında. Bayrak diyorlar da, gençlerimiz yabancı ülkelerde spor müsabakalarında bayrak açamıyor ve buna seyirci kalıyorlar. Kültür diyorlar, tanıtım diyorlar da, iş yurt dışı olunca amaç kültürden ve tanıtımdan uzak kalıyor.

Velhasıl, yıllardır birkaç ezbere cümle “vatan –millet- bayrak” nutukları ile sözde siyaset yapılıyor. 49 senedir ortada çözümlenmeyen Kıbrıs meselesi, tanıtılamayan bir devlet ve yok olmaya yüz tutmuş gerçek Kıbrıslı Türkler olarak yaşam mücadelesi veren bizler bu topraklarda ala guduru yaşam sürüyoruz. Her geçen gün yaşam alanlarımızdaki çember daralıyor, sokağa çıktığımızda hangi tehlike ile burun buruna geleceğiz bilemiyoruz.

Canımız, malımız, güvenliğimiz Allaha emanet yaşıyoruz. Tüm bunlar yaşanan gerçekler iken, basında saçma sapan olaylar ile gündem değiştirmeye çalışan siyasilere buradan bir hatırlatma yapayım. Vatan, millet ve bayrak edebiyatınızın sahte olduğu, attığınız her adımda biraz daha gözümüze batar oldu.

Bugün halk olarak bu bedeli bizler ödüyoruz da, yarınlarda sizler nasıl bir bedel ödeyeceksiniz, tarih sizleri nasıl yazacak, ya da bu çark bir gün döndüğünde sizlere nasıl bir son yazılacak diye, o günleri görmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır diyerekten buraya not düşmüş olayım. Vesselam