Tutuklu gazetecilerle ilgili önergeye AKP ve MHP’den ret

Tutuklu gazetecilerle ilgili önergeye AKP ve MHP’den ret - Yeşil Sol Parti’nin tutuklu gazetecilerle ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne çekilerek TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Yeşil Sol Parti'nin tutuklu gazetecilerinle ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne çekilerek TBMM Genel Kurulu'nda bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergeye ilişkin söz alan Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne ihtiyaç olduğunu belirterek, “Son 20 yılda temel insan hakları, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü Türkiye'nin esas olduğu konuların başında mı geliyor, yoksa bu iktidar döneminde bir istisnaya mı dönüştü? Görünen o ki esas aldığımız konuların başında gelmiyor. Tamamıyla istisnaya dönüşmüş durumda ve özellikle de muhalif gazetecilere yönelik” dedi. Doğan, iktidarların değişmesine karşın Kürt medyasına yönelik algının hiç değişmediğini dile getirerek, “Değişen iktidara rağmen Kürt medyasına yönelik tutum değişmiyor” diye konuştu. 17-25 ARALIK SÜRECİNİ HATIRLATTI Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, AKP'nin Gülen cemaati ile yakın olduğu dönemler olduğunu ve 17-25 Aralık'tan sonra ‘irtibat ve iltisak'ın suç haline getirildiğini dile getirerek şunları söyledi;*2002'den 17-25'e kadar Adalet Bakan Yardımcımız Sayın Ramazan Can'ın dediği gibi yükselmek, bir yere gelmek için Pensilvanya'ya gitme ihtiyacı hissettiğiniz dönemlerdi.*O dönemler siyasette ve kamuda bir yere gelmek için malum cemaat ile irtibat ve iltisakınız olması gereken dönemlerdi. Peki 17-25'ten sonra ne oldu, cezaevine girmek için irtibat ve iltisakı suç haline getirdiniz.*O dönemde irtibatınız ve iltisakınız olması yükselme sebebiydi, 17-25'ten sonra irtibat ve iltisak bir suç haline geldi. Konjektürel demokratlıktan bu ülkeye fayda gelmemiş, sadece mağduriyetler oluşmuş.“ 165’İNCİ SIRADAYIZ ”CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Türkiye'nin basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkını kullanma açısından iyi yerlerde olmadığını ifade ederek, “(Türkiye'nin) İsveç'in NATO üyeliğine yönelik onayı karşısında bizim Avrupa Birliği üyeliği destekleme sözü aldığımız bugünlerde, tam da Avrupa Birliği'nin en önemli kurumları Türkiye'nin basın özgürlüğü tablosundaki vahim tabloyu, sıralamayı tüm gerçekliği ile önümüze koyuyor. Örneğin 1 yılda gazeteci ve medya kuruluşlarına yönelik 173 saldırı düzenlendi Türkiye Cumhuriyetimizde. 2023 yılı dünya basın özgürlüğü endeksine göre 180 ülke arasında 165'inci sıradayız. Tablonun bu kadar dramatik olmasının tek nedeni siyasi iktidarın kendisi” diye konuştu. “ÖZEL ÖZGÜRLÜK ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ DURUMADA Konuralp, “Anayasamızca güvence altına alınan basın ve ifade özgürlüğü, bizzat siyasi iktidar tarafından bir özel özgürlük alanına dönüştürülmüş durumda. Nedir bu özel özgürlük alanı? Sadece ve sadece iktidarın övülebileceği, iktidar karşıtı her türlü eleştirinin, sözün ve pozisyonun suç veya cezaevi yaptırım konusu olabilecek çerçevede belirlenmiş bir özel özgürlük alanı” dedi.Konuralp, birçok gazeteciye çalıştığı kurumdan kaynaklı basın kartı verilmediğini de ifade ederek, “İletişim Başkanlığı bu arkadaşlarımıza basın kartını vermiyor? Neden vermediğini soruyoruz. 1,5-2 yıldır neden verilmediğine yönelik en ufak bir açıklama yok” diye konuştu. (ANKA)